Evlatlık annenin karnında büyümek değil, kalbinde büyümektir.
Serenad'ın ilk kopyası geldi. Harika bir baskı. Yazmış olduğun bir kitabın basılı halini eline almak garip bir duygu. Sanki hem senin, hem de senin değil gibi. Yazarken tamamen ve yalnızca senin olan eser, sanki çocuğunu başka bir aileye evlatlık vermişsin gibi senden çıkıyor.
Sayfa 489Kitabı okudu
Kadın erkek, yukarıdaki zanaatların birini öğrenmek zorundadır.
Kadınlar, daha güçsüz oldukları için, yün ve keten işlerinde çalışırlar daha
çok. Zor işleri erkekler görür. Genel olarak, herkes ana babasının zanaatında yetişir. Çünkü, en tabii olarak tutacakları yol budur. Ama bir başka zanaata heves ve yeteneği olan çıkarsa, o zanaatla uğraşan bir başka aileye evlatlık olarak girer.
Benim damarlarımdaki kan onların damarlarında işleyen kandır. Aynı dili söylemekteyiz. Aynı tarihi ve coğrafi yollardan, hep birlikte gelmişizdir. İspat edebilecek miyim ki, aynı Allah'ın kuluyuz! Aynı siyasi mukadderat, aynı sosyal bağlar, bizi kardeşlik, evlatlık, analık babalık üstünde bir yakınlıkla birbirimize bağlamıştır.
Lakin, hangi sözlerle, hangi seslerle? Gündelik hayatın ufak tefek ihtiyaçlarını bile anca ifadeye güç bulabiliyorum. Nerede kalmış ki, onlarla, bu kadar genel konular üzerinde konuşacağım!..
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Hüzün ki, kuru göz yaşıydı. İnsanın içinde büyüdüğü zaman hüsrana dönüşüyor, sonra tarih onları hazin olarak evlatlık alıyordu."
General geldi, onun yanına oturdu. "Baçem, şu evlatlık... meselesi. Biz Afganlara uygun olup olmadığından emin değilim." Süreyya bıkkın gözlerle bana baktı, içini çekti. "Öncelikle, büyüyünce gerçek ana-babalarını öğrenmek istiyorlar," dedi general. "Onları suçlayamazsın. Bazen, sırf onların uğruna yıllarca uğraşıp dünyaya getirenleri bulmak için, senin onların uğruna yıllarca uğraşıp didindiğin evi terk ediyorlar. Kan çok güçlü bir şeydir, baçem, bunu asla unutma."
Sayfa 191Kitabı okudu
Güldünya Tören, töre cihayeti deyince akla gelen ilk isimlerden biri. 1 Mart 2004’te aile kararıyla öldürüldü. Suçu, ona tecavüz eden akrabasından hamile kalmasıydı. Olay ortaya çıktıktan sonra aşiret, köyü terk etmesini istedi. Güldünya kabul etmeyince İstanbul’a amcasının yanına yollandı. Abisi peşine düştü, cinayetten polise sığınmak suretiyle
Ağaçkakan Yayınları
