Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Doğan Cüceloğlu'nun Evlenmeden Önce adlı kitabından bahsetmek istiyorum. Bu kitap, evlilik öncesi ve sonrası ilişkileri anlatan çok güzel ve yararlı bir kitap. Ben bu kitabı okurken hem çok keyif aldım hem de çok şey öğrendim.
Kitapta, evlilik yolculuğuna başlarken en değerli hazinemiz olan sevgimizi nasıl koruyup büyütebileceğimiz, evlilikte iki farklı insanın nasıl uyumlu ve mutlu bir çift olabileceği, evlilikte olgunlaşmanın ne demek olduğu ve nasıl başarabileceğimiz gibi konular var. Kitapta ayrıca gerçek hayattan alınmış evlilik öyküleri, bilimsel araştırmalar ve pratik alıştırmalar da var. Bu sayede kitap sadece teorik bilgi vermiyor, aynı zamanda hayatımıza da dokunuyor.
Kitabı okurken yazarın sade ve akıcı bir dille yazdığını fark ettim. Kitap hiç sıkıcı değil, tam tersine çok ilgi çekici. Kitapta yer alan örnekler, araştırmalar ve alıştırmalar da çok faydalı. Ben bu kitabı okuduktan sonra evliliğe bakış açım değişti. Evliliğin sadece bir kağıt parçası değil, aynı zamanda bir sevgi bağı olduğunu anladım. Ve bu sevgi bağının sürekli geliştirilmesi gerektiğini öğrendim.
Kitabın sonunda yazar şöyle diyor: Evlilikte sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da büyüyüp gelişebilecek bir şeydir. Hem çok kudretli hem de zarif ve kırılgan. Büyümesi ya da zayıflayıp yok olması eşlerin birbirine nasıl tanıklık yaptığına bağlıdır. Bu cümle beni çok etkiledi. Evlilikte sevgiyi büyütmek için eşlerin birbirine nasıl tanıklık yapması gerektiğini merak ediyorsanız, siz de Evlenmeden Önce kitabını okuyun derim.
Bu kitabı okumadan önce evliliğe karşı bakış açım gerek çevrem gerekse toplumun bize yansıttığı sorunlu ilişkilerden dolayı çok farklıydı. Korku kültürüne dayalı bir toplumda yetişip, çocuklarımızı da korku kültürüne dayalı bir şekilde büyüttüğümüz bu zaman diliminde tabiki de insanların evliliklere karşı bakış açısı iyi olamaz. Bu kitap bize korku kültürüne dayalı değil de değerler kültürüne dayalı bir ilişki içerisinde evliliklerin de mümkün olabileceğini hayatınızı paylaşacağınız can yoldaşınızın nasıl bir toplumda hangi kültürle büyüdüğünü anlamanız açısından bir kılavuz niteliğinde. Kendisini, ne istediğini bilen bir insan eş seçimini de ona göre yapar. İki insan can olduktan sonra doğacak çocuklar da korku kültüründe değil de değerler kültüründe yetişirse o çocuk kendinin de karşısındaki insanın da değerini daha iyi bilir. Bencil değil de biz olmanın bir olmanın ne kadar mükemmel bir şey olduğunu anlayabilir. Evet toplum bizi korku kültüründe büyütmüş olsa da biz kendimiz bunun farkında olup kendi değerler kültürümüzü yaratabilir bizden sonraki nesillere de bunları aktarabiliriz . Bu kitap ister evli ister bekar ne olursa olsun her insanın mutlaka okuması, kendini ve iliskisini sorgulamasını sağlayan bir kitap.
Spoiler içerir.
Kitaplığımda sessizce okunmayı bekleyen ama bir türlü elimin gitmediği, okumaya başladığımdan andan itibaren de elimden düşmeyen kitap…
O kadar çok beğendim ki! Kitap bitince boşluğa düştüm. Kahramınımız Mevlüt’ ün hayatını anlatıyor ama Mevlüt’e eşlik eden diğer kahramanlarımız da olaylara kendi bakış açılarını ve duygularını
Sadece evlilik üzerine değil, Anne/Baba gibi üstlenilen misyonun zorluklarını ve farklı perspektiflerini de ele alıyor. Ama ben sadece evlilik üzerine olan düşüncelerini, biraz da kendi bakış açım ile irdelemek istiyorum.
Evlilik: Çoğunlukla hetero çiftlerin din ve hukuki yasaların belirlediği çerçevelerde, kamunun şahitliğinde yapılan bir
Nobele aday gösterilen ilk Türk kadin yazar Leyla Erbil. Canım Tezer Özlü'nün en kadim dostlarından biri. Ve koşulsuz şartsız ölümüne seven Ahmed Arif'e de yüz vermeyen Leyla Erbil.
Kendisinin daha önce Tezer ile olan mektuplarını okumuştum. Tuhaf Bir Kadın roman bazında okuduğum ilk eseri oldu. Aslında tanışma kitabım olarak da