"Depresyon, öfkenin ince bir şekilde yayılmasıdır."
"Herşeyini kaybetmedikçe asla özgür olamazsın."
"Zekanın kalitesi güvenden çok hayranlık uyandırır."
" felsefe zihinlerde tanıdık şeyler de merak uyandirir."
" geçmişi hatırlayamayanlar onu tekrara mahkum edilir."
" Lavlar üzerlerine gelmeden insanlar yanardağlara asla inanmazlar. "
"Duygusal yaşamınızı asla başkalarının zayıflıkları üzerine kurmayın."
"Felsefeyi boğan üç tuzak vardır; Kilise, evlilik yatağı ve profesör koltuğu. "
"Zor olan, hemen yapılabilecek olandır; imkansız biraz daha uzun süren şeydir."
"Fanatizm, amacınızı unuttuğunuzda emeğinizi iki katına çıkmanızı gerektirir. "
"İnsan sürüyle yaşayan bir hayvandır ve bedeninden çok zihninde böyledir. Yürüyüşe tek basina cikmayi sevebilir ama fikirlerinde yalnız kalmaktan nefret eder."
"Şüphecilik, zihni önyargılardan arındırmaya ve zamanı geldiğinde ona inanmaya ve akıllı davranmaya daha da yatkın hale getirmeye uygun bir disiplindir. "
"Dua akıllı insanların olduğu yerde, amaca erişmek için gerçekleştirilen elle tutulur çabaların önüne hiçbir zaman geçmemiştir."
}♡{ Bu kadar yıl sonra bile iki kişinin birbirlerine bu denli ışıltıyla bakmayı sürdürmeleri mümkün olabilir miydi?
Bir erkek bunca yıl tek bir kadına evlilik bağıyla bağlı kalabilir, aşkını
koruyabilir miydi?
Aslında bunun olabileceğinin en yakın ör-
neği, annem ve babamdı.
Ancak yine de... Bu konuyu aklıma
getirişimin beni korkutmaması
Kocalarını kendi babalarını model alarak veya onu babalarının yerine koyarak seçmiş olan pek çok kadının evlilik yaşamlarında kocalarıyla her şeye karşın anneleriyle olan kötü ilişkilerinin bir tekrarını yaşadıkları uzun zaman önce dikkatimizi çekmişti. Böyle bir kadının kocasının onun babasıyla olan ilişkisinin mirasçısı olması gerekirken gerçekte annesiyle yaşadığı ilişkinin mirasçısı olmaktadır. Bu durum aşikâr bir gerileme vakası olarak kolaylıkla açıklanabilir. Anneyle olan ilişki asıl ilişki niteliği taşımakta ve babaya duyulan bağlılık da bunun üzerine inşa edilmekte ve şimdi evlilik yaşamında da baskılanmış olan asıl ilişki gün yüzüne çıkmaktadır. Kadınlığının gelişiminin ana içeriği de annesinden babasına transfer edilen sevecen obje bağlanımlarının devam ettirilmesinde yatmaktadır.
Öncelikle kitabın tartışma oluşturan ismi hakkındaki görüşümü bildirmek isterim. Başlıkta da olduğu gibi bence de Gurur ve Önyargı, çünkü kitabın ana karakterlerinin sorunları gurur ve önyargı, aşksa nihayi sonuç, gurur ve önyargısını yenenler için. O yüzden ben kitaba bu ismi daha çok yakıştırdım.
Hikayeyi beğendim bu tarz edebiyat adı
Evlilik eskiden mantık üzerine işlerdi, insanlar çocuklarını evlendirip topraklarını birleştirirlerdi, sonra bu durum çok çıkarcı gözükmeye başlayıp romantik bir ideolojiye evrildi, aşk evlilikleri yapıldı. Fakat sonuç ortada bu da başarısız oldu. Yazarımız ise artık psikolojik evliliklerin yapılması gerektiğini savunuyor. Hatta bundan 100-200 yıl
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Selamünaleyküm herkese...
İmam-ı Gazali'nin İhyayı ulumiddin adlı eserinden bir kısım alınarak mütercim tarafından kitaplaştırılmış bir eser.
Nikâh Âdâbı nasıl olması gerektiğini ve Nikâh gerektiren gerektirmeyen durumlar. Nikâha teşvik etme , ondan sakındırma Nikâhın zararları ve faydaları; Nikâhın amacı kadın ve erkek üzerine düşen sorumluluklar üzerine yoğunlukla durulmuş bir eser. Ayriyeten bilmediğimiz eksik duyup aklımızda bir takım soru işaretleri bırakan meselelere değinmiş. Bilgi sahibi olmak ve ilerleyen zamanlarda hem uygulamaya tâbi tutmak ya da yeri gelince bilmeyenlere öğretmek amacıyla okumanızı tavsiye edeceğim bir eser. Herkese hayırlı istifadeli okumalar dilerim.
Eğer sana İsrafil (a.s.), Cebrail (a.s.), Mikail (a.s.) ve Hamele-i Arş, aralarında Ben de olduğum halde dua etseydik, sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin. (Ashabdan bir zatın Peygamberimize bir kadını almak istiyorum "dua et" demesi üzerine bu hadis varid olmuştur.)
Ravi: Hz. Urve (r.a.)
Sayfa: 357 / No: 9
Ramuz El-Ehadis
Hadislerle EvlilikKolektif · Dinayet İşleri Başkanlığı yayınları · 2019175 okunma
Aslında küçük şeylerin üzerine sünger çekmek de çok gerekli. Çoğu zaman eşler arasında sevgiyi tüketen şeyler küçük sıkıntılardır. Sen şunu yaptın, bunu dedin, şunu unuttun gibi ıvır zıvırlar büyüyüp kocaman dert oluyor.
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı
+Kitap evlilikleri birbirinden farklı 5 kadının birbirlerine gönderdikleri evlilik hakkında şikayet ve nasihatlerinden oluşan 11 mektup dan oluşmaktadır.
+ Kitabı okurken bazı yerlerde yazara hak verdiğim oldu ama bazı yerlerde de yazarın bana tamamen karşı görüşlere sahip olduğunu fark ettim.
+Kadınlar arası kız kardeşlik bağının, dayanışmanın izini surdugumuz mektuplar, günümüzde malesef hala geçerliliğini koruyan ataerkil evlilik kurumunun kadınlar ve çocuklar için bir kabusa donuşebileceği hakikatini gözler önüne seriyor.Farkli kadinliklari ve erkeklikleri ele alarak ,evlilik kurumunu , aile içi şiddeti sorgular aşk üzerine felsefi bir tartışma yürütür.
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,730 okunma
İbn Habib "Ümmühâtü'n-Nebi" isimli eserinde Efendimiz'in (sas) annelerini anlatmaktadır. Sadece Hz. Amine annemizi anlatırken onlarca isim hakkında bilgi vermektedir. Bunun 21 nesil boyunca devam ettiğini yani Efendimiz'in (sas) yirmi birinci kuşaktaki Adnan'ın annesine kadar sözü götürdüğünü düşünürsek en az bin tane isim hakkında bilgi verecektir. Biz bu malumatı anlamak, gayret etmek, üretmek ve bu insanların ürettiği bilgilerin üzerine bilgi üretmek yerine birbirimizi yiyor, birbirimizin üzerinde enerji tüketiyoruz.