Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Reklam
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Tanrı, "Işık hızından daha hızlı gitmeyeceksiniz!" deseydi mesela. Halk da, bu buyruğun ne hakkında olduğunu bilmiyoruz ama tüm diğer buyruklar gibi ona da uyuyoruz mu diyecekti? Anlamadan körü körüne bir şeye bağlanmak bağnazlıktır. Gelecekte karşımıza Maxwell çıkar ve bizi manyetizma ve ışık hızı hakkında aydınlatır mı diyeceklerdi?
Tüccarlara göre dünya bir deste para ya da sürekli dolaşımda olan paralardır; genç insanların çoğu için kadındır dünya; bazı kadınlar içinse bir erkektir; bazı aydınlara göre takıldığı bir fikir salonu, bir grup, bir mahalle ya da bir şehirdir; Don Juan içinse evren kendisiydi!
Sayfa 81 - Can Yayınları KlasikKitabı okudu
Üretici erkek oldu­ğundan, ailenin çıkarını toplumun çıkarı doğrultusunda aşan, bütün bi­reyleri kapsayan bir geleceğin kurulmasına yardım ederek topluma yeni bir gelecek hazırlayan odur: aşkınlığı temsil eden erkektir. Kadın, insan türünün devamıyla, yuvanın bakımıyla yükümlüdür, yani içkinliğe adanmıştır. Oysa her İnsanî varlık, aynı anda, hem aşkınlık, hem de içkinliktir; kendini aşabilmesi için sürüp gitmesi, geleceğe doğru atılım yapabilmesi için geçmişi kendine mal etmesi gerekir; başkasıyla alışverişte bulunarak varlığını kendi kendine doğrulamak zorunda­dır. Bu iki an, bütün canlı hareketlerde vardır: erkek için, evlilik işte bu iki anın mutlu bireşimini dile getirir; uğraşında, siyasal yaşamında değişikliği, ilerlemeyi tadar, zaman ve evren içindeki dağılımı hisse­der; bu başıboşluktan bıktı mı, bir yuva kurar, yerleşir, dünyaya demir atar, akşamlan, kadının büyük bir titizlikle sakladığı geçmişin gözü gibi baktığı çocuklarla mobilyaların bulunduğu evine gelip kendini to­parlar. Kadınınsa, o katkısız ve değişmez genelliğiyle yaşamı sürdürmekten, ayakta tutmaktan başka görevi yoktur; o, hiç değişmeyen in­san türünü sürdürür, kapısını bacasını sımsıkı kapadığı yuvanın de­vamıyla günlerin hep aynı tempoda geçmesini sağlar, ne gelecek, ne de evren üstünde dolaysız yoldan etkili olabilmesine izin vardır; ken­dini, toplum doğrultusunda, ancak erkek aracılığıyla aşabilir.
Reklam
Evren Erkektir
Olabildiğince kusursuz bir yaşam sürme kapasitesine sahip bu cinsin, bundan vazgeçip, her şeyi böyle bir kusursuzluğa ilgi duymayan kadın cinsine teslim etmesi ne kadar çelişkili!
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.