Varlık ve Dedektif
Dedektiflik benim için hep ‘yaşam’ dolu bir fantezi olmuştur. Burada tabii ki sanatın ele aldığı dedektiflikten bahsediyorum, yoksa dedektifin gündelik hayattaki gerçek polislik mesleğinden değil. Muhtemeldir ki dedektifin gerçek karşılığı stilize edilenden farklı olarak rutin bir meslektir ama sanatta dışavurulan dedektif ideali tam da özgül
SOFİNİN DÜNYASI = JOSTEİN GAARDER
Sofi herzamanki gibi okul dönüşü aynı yolda gelip evine dönüyordu. Evin kapısına gelirken posta kutusunda annesine gelen mektupları almaya giderken sofia kendi adına gelen bir zarfın olduğunu görür ve zarfı açtığında zarfa kimsin? Sorusu yazılıdır, sofia şaşırır ve bu soru üzerinde baya düşünüp kafa yorar, eserde bütün felsefi akımlardan ve
SEMBOLLER, KONULAR VE EDEBİYAT
Moğol halkının olağanüstü tarihi ve edebi mirası olan "Moğol Gizli Bürosu" işte böyle başlıyor. "Cengiz Han'ın soyundan gelen Burte Chino cennette doğdu ve eşi Gua-Maral denizi geçerek Onon Nehri'nin annesi Haldun Dağları'na yerleşti ve Battsagaan adında bir çocuk doğurdu." Burte bir kurt, her
Ruh ve Yaratılış
Ruhumuz gerçekten yok da hepimiz doğanın bir parçasından mı ibaretiz? Bazen insanlık kozmik kazadan mı ibaret gerçekten de?” diye düşünüyorum ve düşünürken -insan zihniyeti gözlemim kapsamında- ilahi bir dokunuş olduğunu gösteren en ufak bir kanıt maalesef göremiyorum. Doğaya çeviriyorum yüzümü, sonra gökyüzüne ve evreni düşünüyorum; biraz olsun
İshal olmuş zihin.
Anlam adlı saçmalığın çağı geride kaldı. Anlam satan aptallar ile dalga geçin. Nesin sen, anlamın keşişi? Anlam bizleriz, bizim dışımızdakiler saçmalık ve gereksizdirler. Anlam, oluştur; oluş, anlamsızlıktır. Bir yılan gibi insan adlı eskimiş derimizi çıkartma çağına geldik. Sittir edin insanı ve medeniyet adlı safsatalarını. Medeniyet: oluşmayan, oluş olmaktan kurtulamayan anlamsız kendidenliktir. Beynimiz kusmaya başladı, yediğimiz anlamları, kutsalları, saçmalıkları... karanlık gözlerimizi kamaştırıyor. Bilinmeyenin ışık saçan karanlığı. Kırmızının bir renk olmadığına iman ediyoruz. İmanımızı yücelt aşağılığın tanrısı... Sadece yaşamak, bir medeniyet midir? Hayatta kalmak tek başına kutsal mıdır? Hayvanların medeniyeti ile insanların medeniyeti arasındaki farklar nelerdir? Evrenin yazılımını insanoğlu olarak kavrayacak yaşa geldik mi? Düşüncemizin oluşmadığı çağları düşünebilir miyiz? Biz oluştuk mu yoksa daha oluşuyor muyuz? Oluşma sürecimizi kavrayabilecek düzeyde miyiz? Biz, Ne kadar biziz?
Yok oluşu biliyoruz, varoluşu çözemedik.
Metafizik materyal bir şeydir. Tanrının materyal olması gibi...
"Sen bir "kalem"sin aslında. Senin duygularını bir kalem olarak kullanmakta Rabbin. Yeryüzünün sessiz sayfasına anlamları seninle yazıyor. Sana seninle öğretiyor. Seni sende yazıyor. Seninle evrenin yüzüne anlam düşürüyor. "Oku"yan sen olasın istiyor. Sen, varoluşu anlamlı bir bütün halinde göresin, okuyasın diye bekliyor."