86 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
"Zaman bir sepette birikmiş kirli çamaşırları andırıyordu. İlerledikçe kirli birikiyor, alınması içinse tüm sepetin dolması gerekiyordu. Her geçen an bir leke bırakıyordu ve bazı lekeler asla çıkmıyordu." Siz hiç kendi kendinize konuştunuz mu? Hiç susmayan o ses. Sürekli bir tartışma halinde kendisiyle. Takınılan melankolik ruh hali.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024152 okunma
424 syf.
·
Not rated
Yıldız Güncesi
Yıldız Güncesi
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
Yıldız Güncesi, Stanislaw Lem tarafından 1961 yılında yayımlanan bir bilim kurgu romanıdır. Bu roman, evrenin derinliklerinde gerçekleştirilen yolculukları konu alan Ijon Tichy'nin notlarından oluşmaktadır. Yolculuklar, insanlığın tarihini, felsefesini, dinini ve teknolojisini ele almaktadır. Romanın temelinde ise 26.
Yıldız Güncesi
Yıldız GüncesiStanislaw Lem · Alfa Yayınları · 2020151 okunma
Reklam
John Barrow
Evrenin şöyle ilginç bir özelliği var: Evrene ait tuhaf özellikler hayatın varoluşu açısından sevimsiz geliyor canlılara; oysa zarurî bunlar.
Sayfa 162 - PdfKitabı okudu
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Albert Camus hayatın anlamı, yaşamanın değeri nedir ? Bu soruları çoğu eserinde ele almış filozof bir yazar. Camus yaşamı tanımlarken absürdizme başvuruyor. Ona göre insan yaşamında anlam aramanın bir anlamı yok çünkü hayat bir anlamsızlıktan ibaret yani absürttür. Sisifos söyleni kitabında ele aldığı konuda; İnsanın sürekli bir anlamı arayışı
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20238.5k okunma
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
How many people are there in this helpless society who can understand or try to understand existence and the order of the universe?
Sayfa 305
Zîrâ şeriatın zahiri araştırılacak olursa; âlemin icâd edilmesi hususundaki haberlerle ilgili gelen âyetlerden açığa çıkıyor ki; (âlemin) sureti gerçekten muhdes (sonradan olma)dır. Ve varoluşun kendisi de zaman da iki taraftan (geçmiş-gelecek) süreklidir, kesintisizdir demek istiyo- rum. Şöyle ki; Allah Teâlâ'nın "Gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. Ve O'nun Arş'ı suyun üzerinde idi." (Hud ,7) buyruğunun zahiri; bu (evrenin) varoluş(un)dan önce bir varoluşu gerektirir ki bu, Ars(m) ve su(yun varoluşu)dur. Ve yine (bu âyetin zahiri)bu zamandan önce bir zamanı (n varoluşunu) gerektirir. Feleğin hareketinin sayısından ibaret olan bu varoluşun suretine bitişik (birlikte) olan (zaman)ı demek istiyorum. Allah Teâlâ'nın; "O gün yer başka bir yer ile değiştirilir. Gökler de." (İbrahim, 48) kavlinin zahiri; (âlemin) bu varoluş(un)dan sonra ikinci bir varoluşu gerektirmektedir. Ve Allah Teâlâ'nın, "Sonra göğe yöneldi ki o, duman halindeydi." (Fussilet, 11) kavlinin zahiri de, göklerin bir (başka) şeyden yaratılmış olmasını gerektirmektedir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
164 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.