İbrahim TENEKECİ'nin ikinci satırda başlayıp başka bir satırda devam eden kurgularını seviyorum. Bu kitabında da bunu sıklıkla kullanmış.
Sürekli bir kalp ve insan vurgusu var, ismiyle uyumlu bir şekilde kitabın. Bazı ruh hâlleri kendine hayran bırakıyor;
" Ey ima edenler, iman ediniz!"
" Aşk ile biliyorum seni ben."
" Günlere binip gideceğim buradan"
Ve özellikle "heves" kelimesini birkaç yerde kullanması dikkatimi çekti. Tüm içte tutulan ne varsa, adı heves. Zaten heves de insanın içinde biriken her şey değil midir, bir yerde?
Sakin kafayla,
Sindire sindire,
Sessiz bir ortamda .. okumak lazım gelir böyle eserleri..