Bu kaçıncı yalnızlık trenlerin ardında Bin pare olduğum kaçıncı bozgun Bir gün bu esrarlı hikâye biter Erzurum garında, banklar üstünde Kalem bana kızgın, kitaplar kızgın Hasret katar katar uzayıp gider İçimde bir figân her düdük sesi Her vagon efkârlı bir uzun hava Göçmen kuşlar hâlâ dönmedi geri Kurumuş, evlerin karanfilleri Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el Sihrine bir defa dokunmak için Hep aynı şarkıyı söyleyip durdum Başımı umutsuz taşlara vurdum
Nurullah Genç
Nurullah Genç
EY MONA LİSA’NIN KISKANDIĞI EL Bu kaçıncı yalnızlık trenlerin ardında Bin pare olduğum kaçıncı bozgun Bir gün bu esrarlı hikâye biter Erzurum garında, banklar üstünde Kalem bana kızgın, kitaplar kızgın Hasret katar katar uzayıp gider İçimde bir figân her düdük sesi Her vagon efkârlı bir uzun hava Göçmen kuşlar hâlâ dönmedi geri Kurumuş, evlerin karanfilleri Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el Sihrine bir defa dokunmak için Hep aynı şarkıyı söyleyip durdum Başımı umutsuz taşlara vurdum ...
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Reklam
Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el sihrine bir defa dokunabilmek için hep aynı şarkıyı söyleyip durdum vermedin bir siyah fotoğrafını ya da bir hatıra parmaklarından beni bir kaygısız neron mu sandın hangi düşmanımın sözüne kandın götür, senin olsun bütün ihtişam gece mahkumuna kalır mı akşam..
Ey Mona Lisa’nın Kıskandığı El
Erzurum garına, banklar üstüne Dönüyorum çıplak ayaklarımla Yine kuşlar, yine rüzgâr ve yağmur Zavallı gözlerim kırmızı, mahmur Unutuyor sevda resimlerini Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el O eşsiz, ebedî sıladan mahrum Şarkıları sana bırakıyorum Nurullah Genç
Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el Sihrine bir defa dokunmak için Hep aynı şarkıyı söyleyip durdum Başımı umutsuz taşlara vurdum youtu.be/bGDD9LKuEU8 (Nurullah Genç)
Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el Sihrine bir defa dokunmak için Hep aynı şarkıyı söyleyip durdum. Nurullah Genç