Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdi de MEB koltuğunda oturuyor
Cumhurbaşkanlığı sisteminde devlet aklı ve ciddiyetinin, liyakatin yerini kişisel sadakat alınca kişiye özel yasal düzenlemeler başlamıştır. Örneğin 2547 Sayılı Kanun'un 13. Madde'si gereği rektör olarak atanabilmek için “en az üç yıl profesörlük” şartı aranmaktadır. 2 Temmuz 2018'de çıkarılan 703 sayılı KHK ile bu şart kaldırılmış, 14 Temmuz 2018'de Nuri Aydın, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa rektörlüğüne atanmıştır. 15 Temmuz'da 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tekrar rektör olmak için üç yıl profesörlük yapma şartı getirilmiştir. İki ay sonra 13 Eylül 2018'de 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile üç yıl profesör olma şartı kaldırılmış, 14 Eylül'de iki haftalık profesör olan Yusuf Tekin, Hacıbayram Üniversitesi rektörlüğüne atanmıştır.
2018'deki kur saldırısının ardından, eylül-ekim aylarında bir özel bankamızın bankacılık teamüllerine aykırı şekilde yüklü miktarda Türkiye CDS'i satın aldığını, bunun neticesinde ülke risk primimizi 80-100 kadar yukarı taşıdığını, yani ekonominin tüm paydaşlarının yurt dışından döviz borçlanma maliyetini 100 baz puan artırdığını tespit ettik. Yine bazı bankalarımızın, dövizini satıp TL'ye geçmeyi düşünen müşterilerini caydırmaya çalıştığını ya da müşterilerine TL'den dövize geçmeyi telkin ettiğini gördük. Ayrıca, dövizin kıt olduğu dönemlerde, bazı bankalarımızın ihtiyacın 2-3 katı kadar dövizi yurt dışı muhabir bankalarda tuttuğunu, daha iyi nemalandırma imkanı olmasına rağmen ısrarla bu dövizi ülkeye getirmediğini gördük.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
2011 itibariyle Türkiye, 27 Mayıs'ın kurduğu askeri vesayetten kurtulmuş, demokrasisini geliştirmiş ve AB'ye üyelik yolunda ilerlemiş bir Türkiye'dir. (...) Ak Parti, seçim sürecinde, son on yılda gerçekleşen kalkınma ve dönüşüm siyasetinin kurumsallaşmasına ve hâlâ çözülememiş sorunların da kolaylıkla çözülebileceğine yönelik bir
Sayfa 309Kitabı okudu
Özal (II)
ANAP, referandumda başarılı bir sonuç almıştı, ancak bu sonucun tamamını partisine kanalize etmesi mümkün değildi. O yüzden, seçimler öncesinde işini sağlama almak ve seçimi garantilemek için, büyük partinin lehine olmak üzere seçim sistemi üzerinde değişikliklere gitti. Bu bağlamda, çoğunluk partisini kayıran üst barajlar (kontenjan) öngörülmüş,
Sayfa 199Kitabı okudu
3 MAYIS HADİSESİNİN GELİŞMELERİ Atsız, mahkeme kapısından çıkarken tutuklanmış ve İstanbul'a götürülmüştür. Zanlılar Sansaryan Han'ında bulunan Emniyet Müdürlüğü'nde tutulmuşlardır. Toplu tutuklamalar kamuoyuna 18 Mayıs tarihinde açıklanmış, 19 Mayıs tarihli gazetelerde haber olarak çıkmıştır. Cumhurbaşkanı 19 Mayıs vesilesiyle
12 Eylül 1980 darbesinden sonra bir aşı kampanyası yapıldı. Ve Türkiye Birleşmiş Milletler'den bu konuda övgü aldı. O sırada aşılanan çocuklar şu anda 30 yaşına geldiler. Acaba ne oldu biliyor muyuz? Daha mi sağlıklı oldu Türkiye? O çocuklar bir önceki nesilden daha mı dirençli? Yoksa tam tersi mi? Acaba o așıların Türk toplumuna tesiri ne oldu? Bunu biliyor muyuz? Bunu düşünen, söyleyen insan çıktı mı? "Bu memleket yaşayacak, bu memleketi batıramazsınız!" diyen kim var? | İsmet Özel, Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstiklâl Yürüyüşü, Tiyo Kitap, 2. Baskı: Ocak 2018, s. 412.
Sayfa 412 - TİYO Yayınları, 2. Baskı: Ocak 2018Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Şunu akıldan çıkarmayalım; insanlar hayatları boyunca ne kadar yaşamış olurlarsa olsunlar, hangi ortamda bulunursa bulunsunlar, insanlar iyileşme sürecinin uzağına düştüklerinde iyilikten de kopmuş olurlar. Yani hâlâ iyileşmekte değilse bir insan, artık iyi değildir. Bir insan için, "Ben bu kadar iyiyim, yeter." diye şey yoktur. Kim ki iyileşme sürecinin hitama erdiğini düşünmektedir, artık o iyi değildir. "Çok iyi çocuk, buna bu kadar iyilik yeter." diyemeyiz bir insan için. Türkiye'de de toplum olarak biz bu noktayı bıraktık. Biz 12 Eylül 80 sabahına kadar şöyle veya böyle, "Hâlâ iyileşme ile meşgul olunabilinir." fikrini kabul eden bir toplumduk. İnsanlar, bu hep böyle gitmeyecek, bu daha iyiye gidecek diye 12 Eylül 1980'e kadar düşündüler, bu tarihten sonra bu terkedildi. Biz yaşadığımız için biliyoruz, 12 Eylül 1980'den sonra şans oyunlarında bir patlama oldu. Bu ne demektir? İnsanlar artık çalışarak hiçbir şey yapamayacaklarını, bundan sonra ya piyango vurursa ya da gasp edebilirlerse bir şeyler yapabileceklerini düşünmeye başladılar. Aynı şekilde 12 Eylül'den sonra fuhuş, kumar, kaçakçılık inanilmaz boyutlara vardı, bu Türkiye'de bu tarihten önce yoktu. #İsmetÖzel, Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstikâl Yürüyüşü TİYO Yayıncılık, Ocak 2018, 2. Baskı, syf: 292
Sayfa 292 - TİYO Yayıncılık, Ocak 2018, 2. BaskıKitabı yarım bıraktı
Adalet Bakanlığı'nın Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün 2018 sonu itibariyle açıkladığı verilere bakalım. Buna göre... Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı açılan davalarda sanık sayısı; 12 Eylül darbesinin mimarı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in döneminde 340... 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 163... 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde bir önceki döneme göre yüzde 420 artış göstererek 848 oldu. 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk dört yıllık görev süresinde ise ilgili davalardaki toplam sanık sayısı, Gül dönemine göre yaklaşık 19,5 kat artarak (yüzde 2052 artış) 17.406'ya yükseldi. Peki... Erdoğan'a toz kondurmayan yargı sistemi, bu ülkenin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Atatürk için de bu kadar hassas mı? Soru yanıttır aslında.
Sayfa 271 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 3. BaskıKitabı okudu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etseniz başınıza nelergelir? Yorumla değil, olguyla yanıtlayalım. Adalet Bakanlığı'nın Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün 2018 sonu itibariyle açıkladığı verilere bakalım. Buna göre... Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı açılan davalarda sanık sayısı; 12 Eylül darbesinin mimarı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in döneminde 340... 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 163... 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde bir önceki döneme göre yüzde 420 artış göstererek 848 oldu. 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk dört yıllık görev süresinde ise ilgili davalardaki toplam sanık sayısı, Gül dönemine göre yaklaşık 19,5 kat artarak (yüzde 2052 ar tış) 17.406'ya yükseldi. Peki... Erdoğan'a toz kondurmayan yargı sistemi, bu ülkenin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Atatürk için de bu kadar hassas mı? Soru yanıttır aslında.
Sayfa 271Kitabı okudu
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.