Gönül dostu ile olanın kaygısı olmaz imiş
Hakkını bilenin hakkı zaten sorulmaz imiş
Yar'dan geçenin yari kimdir bilinmez imiş
Hali hal olanın, halini tarif etmeye haceti yok imiş
Tüm bu miş-li mış-lı işler pratikte ve gerçeklikte esamesiz imiş
Hayretler içinde geçiyorum bir kapıdan diğer kapıya,
Her kapıya başka bir bakışımı bırakmışım.
Tüm benliklerimden öteye varıp, kendim zannettiğim her şeyi geride bırakmışım, bırakıyorum.
Ardımda muazzam bir sirk kalmış.
Tüm renklerin izi gögüs kafesime teslim olmuş, özümü işliyor.
Yanımda yöremde tutamadığım herkesin, eşiklerine üfleyip üfleyip yolumu farş ediyorum
Oyunlar oynuyorum halden hale seyrediyorum balımı, zehrimi, safımı, fesadımı.
Elim noksandır, kalbim bilsin, hiçbir kaybım yokken daha.
Reader Follow Recommendations
Rüzgar gibi geçti soğudu taş oldu kalbide; sen çabalayınca seni izledi.. sana laf çarpıp seni kırıcı şeyler söylüyor.
Bu kadar basit olmamalı..
çıplak.
suskun ve çıplak bir erkek bir de kadın düşünün. her giyindiklerinde üzerlerine egolarını, markalarını ve mevkîlerini giyinirler.
sonra konuşmaya başlarlar.
biri zengin diğeri fakirdir. yâni değişmez dekorudur hayatın, aşağıdakiler ve yukarıdakiler.
ya kıyameti koparır egolar ya da suskun köşede biri.
bir sevgi vardır elde avuçta tıpkı bez bebek gibi, yıpranır ve dağılır çekiştire çekiştire ellerinde!
ama aşk, yine de koşa koşa çıplak olanlara sarılır!..