Şiirlerde Sana Dur Denilmeyecek...
“Yokuş varsa bile yüreğinde, Şiirlerde sana “dur” denilmeyecek…” Yalnızlığın vardı, Sırtında taşıdığın küfede, kamburundu anıların… Dokunduğunda atkestanelerine, Kopardığında bir gülü,  Eline değil!
Türkiye’deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. Aynı sıralarda oturur yeteneklimiz, yeteneksizimiz, dehamız, aptalımız… Aynı eğitimi alırız, ezberler de ezberleriz… Sonra bir çıkarız tornadan; hayata aynı şekilde bakan, farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş, ana haber bülteninde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söyleyen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan, gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberleri kadar birbirine benzeyen insanlar oluruz.
Reklam
Ezberler ve önyargılarımız
Ezberlerle dolu şu zihnimizin son derece bozu­cu ve çarpıtıcı bir süzgeç olduğunu fark ettiğimizde, bu sistem de darmadağın oluyor.
Schopenhauer
"Zayıf bir hafıza bile kuvvetli ve baskın bir ihtiras için gereken bilgileri kolaylıkla ezberler. Âşık işine gelen hiçbir fırsatı, pinti hiçbir kaybını, vakur şerefine açılan hiçbir yarayı, kibirli kendisine atfedilen hiçbir meziyet ve övgüyü unutmaz. Buna kalp hafızası denilebilir ki akıl hafızasından daha samimidir."
Bayram tatili olmasaymış
Büyük bir maraton bekliyor ezberler, sınavlar, sunum Allah Allahh yurda geçmeye korkuyorum 😂
Ciabî (radıyallahu anh) dedi ki: "Ben ezberi kötü olan bir kimseydim, doktorlar bana şöyle dedi: "Ekmeği sütle beraber ye." Ben kırk gün boyunca sabah ve akşam öğünlerinde ek- meği sütle yedim, bundan başka da bir şey yemiyordum. Bu- nun üzerine zihnim berraklaştı, ezber yapabilen birisi oldum. Öyle ki günde üç yüz hadis ezberler hale geldim.
Reklam
De hele hafız, Hangi aşık sevdiğinin her kelimesini noktasına kadar ezberler senden gayrı..."✨
مَنْ حَفِظَ عَلَى أُمَّتِي أَرْبَعِينَ حَدِيثًا مِنَ السُّنَّةِ حَتَّى يُؤَدِّيَهَا إِلَيْهِمْ، كُنْتُ لَهُ شَفِيعًا وَشَهِيدًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ "Kim, sünnetimden kırk hadis ezberler (onu yaşar) ve ümmetime ulaştırırsa, kıyamet günü ona şefaatçi ve şahit olurum. "
Ne olurdu gitmeseydim? Sabahları erken kalkardım, sana kahvaltı hazırlardım. Geç uyanmaya alışık olsan da, beni görmek için erken kalkar, kahvaltı masasına oturup beni izlerdin. Yanımıza sokulan kedilerin adlarını seçer, onları sevişini izlerdim. Yazdıklarını bana okurdun, ilhamın olurdum. Arabanın seni tuttuğunu bileceğim için, motora biner, deniz kenarında kuşlarla kuş olmanı izlerdim. Motordan neden korktuğumu bilirdin, seni kaybetme korkumun kaynağını dinlerdin. Yorgun eve döndüğümde, hazırladığın papatya çayıyla birlikte, gece olana kadar sarılıp, erkenden uykunun gelmesini sağlardım. En sevdiğin şarkıları ezberler, gece yatmadan önce sana onları ben söylerdim. Peki ya sonra? Sonrasını düşüneceğim için seni hakketmezdim. Seni yaşamak yerine, kendimi kaybederdim. Ben bir müzeyyendim, seni kendimden çok düşünemezdim.
SORGULANMAMIŞ EZBERLER ÜZERİNE
Başkaları hatalı olabilir, önemli konumlara gelmiş kişiler bile olsalar; büyük çoğunluk tarafından yüzyıllardır kabul görmüş inançları dile getiriyor bile olsalar. Bunun nedeni de çok basit: Çünkü bu insanlar inandıkları şeylerin mantıklı olup olmadığını hiç gözden geçirmemişlerdir.
Reklam
Seni ve sana dair her şeyi. Sende olan her şeye, seninle senin için. Beğenmediğin her yerini, nefret ettiğin her şeyini. Bir yüzü mabed beller gibi, tutunmaktan kaçtığım eller gibi, yeryüzünün ve senin yüzünün yeknesak çizgilerini ezberler gibi. Seni ve seni sevmeyi, çoktan çok..
Astra☆
Astra☆
💙🦋
Şüphesiz ki! Allahu Telâya mahsus doksan dokuz isim vardır. Her kim, bu isimleri ihsa eder(sayar, ezberler, dilinin tesbihi haline getirir ve anlamlarına dikkat ederse) Cennete girer.
Gençlerin kafası bomboş ve yaşlılar da çok kurnaz olduğu için herkes siyaseti 'idare etmek' zanneder. İyi 'idare ederlerse' her şey iyi gider, kötü 'idare ederlerde' her şey çöker diye düşünülür. İşte bu nedenle bugün okullardaki öğrenciler kitap okumaz. Birkaç yeni kelime ezberler, birkaç kötü fikir edinir ve kendilerini siyaset dehası zannederler.
küçük akrep alıntılarından
Yaşamanın zarafeti kalmadı; elbette sırayla her şey yerini ve zamanını terk ediyor.//Bir şeyler kaybedilince birçok şey beraberinde yitiyor.// İnsan kalamadığı yeri özler, vardığı yeri de inkar eder. Bazı hikayelerin meşhur olması yarım kaldığı içindir.//Hayatlarımıza uyduruk tarihsel göndermeler, iç burkan ezberler, daha neler neler ve cehennemler ile cennetler..//Kaldırım taşlarının altında umutlar ve dünyalar varken artık ölüler var. Kime vaat, ne bu nasihat?// Hayran kaldığımız yalanlar, hayıflandığımız nedenler, savunamadığımız ihtimaller art arda gelip bizi kuşatıyor.//Gelmesine ramak kalmış, gitmeyi ıskalamış ne çok şeyimiz var. Gerçeklerin külleri, yalanların ateşinde saklanıyor.
Ahmet Güneş
Ahmet Güneş
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.