Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlığın sıfır noktasındayız. Yıllardır medeni dünya adına bize öğretilen bütün ezberler yıkıldı. Birleşmiş Milletlerin, Batı Değerlerinin, İslam Dünyasının, Uluslararası Hukukun anlamlı bir varoluş gayeleri kalmadı; hepsi büyük iddialarıyla birlikte iflas etti. Kendi büyük iddialarımızdan da vurulduk. Bugünlerden geriye dünyanın farklı coğrafyalarındaki vicdanlı, duyarlı, hür iradeli insanların cesur duruşları kaldı sadece.
Ferhat Kardaş
Ferhat Kardaş
Ahmed Arif, Sarılmak, Babam
Biraz önce
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Hanım’ın,
Leylim Leylim
Leylim Leylim
yorumunu okuyunca aklıma Ahmed Arif’le ilgili güzel bir anım geldi. Sonra da uzun uzun düşündürdü. 90’lı yılların başında lise 2. Sınıftayken okulumuza bir edebiyat öğretmeni geldi. Hemen hemen yeni mezun sayılacak kadar genç ve
Reklam
Bir kadın için aşık olmak o kadar da önemli değildir.Kadın doğası gereği bir kelimeye, bir kokuya bir bakışa aşık olabilir.Aşk kadının organı gibidir, bir çok kez bir çok şeye aşıkça davranabilir. Aynı kadın bir anda hiç ummadığın bir anda hayatından kaybolabilir. Kadın aşık olduğu her neyse onu uzun süre inceler,ezberler,bekler. Bir kadın sana gerçekten aşık olduysa o an için dünyasının merkezi sensindir. Seni düşünür, seni özler, seni kıskanır, seni hatırlar, sana kızar,sana küser ama tüm bunlar bir sabah aniden yerini müthiş bir boşluğa bırakabilir. Seni dünyasının merkezine koymuş bir kadın,yerini yadırgayıp yadırgamadığını hisseder. Orayı hak edip hak etmediğini çoktan ölçüp tartmıştır.Kadınlar aşık olunca sarhoş olmuş gibidir ve ayılıp ayılmaması da yine senin elindedir. Ayıldığı an seni tanıyor olmak bile onu rahatsız edecektir. Bir kadın erkeğe binlerce şans verir. Söylediğiniz yalanları bilir, çoğunu belli etmez.Kadınların erkekleri köşeye sıkıştırma derdi yoktur ki zaten bundan hoşlanmazlar. Biriktiren ve kusan varlıklardır. Bir kadının vazgeçemeyeceği tek erkek güvendiği erkektir.
İnsan tercih eder. Öğrenmek ve mantığını çözmek arasında bir tercih yapar. Öğrenen insan her şeyi ezberler.
Sayfa 108 - Doğan KitapKitabı okudu
383 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Türkiye gerçeği, yarasi
Köygöçüren
Köygöçüren
,
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli Kütüphaneci
,
Onuncu Köy
Onuncu Köy
ve şimdi de
Tırpan
Tırpan
. Her romanında, ayrı bir Türkiye yarasını ele alan
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
, Tirpan'da da yazarliginin bütün hünerlerini sergiliyor. Tırpan'a birazdan geleceğiz, ama önce biraz Fakir Dede'yi tanıyalım. Daha önceki Fakir Baykurt incelemelerimde değinmişimdir mutlaka, tekrara kaçarsa affeyleyin. Yazarımız, çok
Tırpan
TırpanFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19721,361 okunma
Aranıp bulunan ile yorulmadan ele geçen nimet arasında fark vardır. Kişi, kendiliğinden öğrenmek istediğinde bilgiyi daha iyi kavrar, daha iyi ezberler.
Reklam
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Tabii ki şampiyonluk...
Bir zeka geriliğine sahip olan akıldan ne mi beklenir? Sorunun cevabı için bu kitap okunmaya değer. Olay iki arkadaşın New York' a giden gemiye binip yaşanılan olaylar anlatılmaktadır. Mirko küçük yaşta babasının satranç oyunlarını izleye izleye oynamayı öğrenir lakin iki cümleyi yan yana koyamayacak kadar zekâ geriliğine sahip köylü bir gençtir. 18 yaşında dünya şampiyonu olur. Bir turnuva için Mirko da o gemide bulunmaktadır. McConner, Mirko' ya yenilir ve utanır. Ardından hikayesini anlatmaya başlar... Dr. B hükumetten gizli iş yaptığından tutuklanır ve yatak ile koltuk olan sessiz edasız bir odada tutulur. Arada sorgulama yapılır ve yine odasına gönderilir. Uzun süre tek başına yaşamaya mecbur kalır ve dünyanın hiçliğinden yakınır. Bir gün bir kitap bulur ve artık kafasını yorması gereken bir iş olduğunu düşünür. Kitap bir satranç kitabı. Satrancı kafasıyla her kuralını, her karesini ezberler ve artık kendi kendisiyle satranç oynamaya başlar. Çok düşünür ve çok hamle yapar. Nasılsa satranç kombinasyon, dizilim, olasılık, hesap, strateji, savunma, sabır, zeka, öngörü gerektiren bir oyun. Bir süre sonra artık kendi kendine yenildi diye öfkelenir ve camı kırar. Kendini hastanede bulur ve ona bakan doktor tanıdığı olduğu için onu kurtarır. Özgürlüğüne kavuşur ve bir daha satranç oynamaya karar verir ta ki dünya şampiyonunu karşısında görünceye kadar...
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2014238,2bin okunma
1008 syf.
·
Puan vermedi
✍DİPÇE : ... " Özellikle Dostoyevski, ruhun bütün ayrıntılarını bize gösteren bu insan, bu parçalayıcı, bu duygu anatomisti, bize aynı zamanda zamanımızın bütün yazarlarından daha derin, daha evrensel bir dünya duygusu vermiştir, insanın derinliğini kendinden önce hiç kimsenin tanımadığı kadar tanıyan bu adam, onu şekillendiren kavranılamaz
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,9bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Satranç belki de benimdir...
Kitabı elime aldığımda neden satranç ki diye düşündüm. Yani birçok oyun varken neden satranç ve daha sonra merakım arttı. Satranç kitabına başlamadan önce bu oyunu bilmeliydim beyazlar, siyahlar, piyon,fil,at,kale... Ne işe yarıyordu bu oyun üzerine neden bir kitap yazılmıştı ilk başta oyunu öğrenerek merakımı giderdim kısa bir süre sonra oyunu
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,2bin okunma
. .. ❝İnsan tercih eder. Öğrenmek ve mantığını çözmek arasında bir tercih yapar. Öğrenen insan her şeyi ezberler. Şarkı sözlerini, kitap isimlerini, büyük düşünürlerin doğum ve ölüm tarihlerini ezberler. Mantığını çözmeye çalışansa hayatın işleyişini kavramaya uğraşır. İsimlerin, tarihlerin bir önemi kalmaz.❞ .. .
Sayfa 106 - Doğan KitapKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.