Aleksandr Puşkin'in okuduğum ilk eseri olan Yüzbaşının Kızı aynı zamanda Rus Edebiyatından okuduğum ilk eserlerden biri oldu.
Sanırım daha önce çok Rus edebiyatından eser okumadığım için kitaptaki karakterlerin adını kavramakta, okurken telaffuz etmekte ve birbirine benzeyen isimleri ayırt etmekte zorlandım. Bunu kitabın yarısına kadar yaşadım. Daha sonra ise kişilerle olayları bağdaştırınca bu zorluğu aştım.
Kitap çok hızlı ilerliyor ve bu çok hoşuma gitti. Başka bir yazar bu olayları belki 500-600 sayfada anlatabilirmiş fakat Puşkin 190 sayfada anlatmayı tercih etmiş. Duyguların yoğun bir şekilde betimlenerek anlatılmasından ziyade olayların üzerinde durulmuş. Hatta olayların bir kısmı da üzerinde çok durulmadan işlenmiş (okuyucuyu sıkmamak adına olduğunu düşünüyorum).
Kitap yaklaşık 10-20 sayfalık bölümlerden oluşmakta. Her bölümün başında benim çok hoşuma giden atasözleri, türkülerden sözler veya ünlü kişilerin sözleri mevcut.
Martı Yayınları'nın basımı hakkında da birkaç yorum yapmak istiyorum. Açıkçası uygun fiyatlı olduğu için tercih ettim. Birkaç yazım yanlışı dışında (ki bence ' herkesten' yerine 'herkesden' yazılması önemli bir yazım yanlışıdır) bir sorun görmedim. Başımda veya başka herhangi bir şeyde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Uygun fiyatlı olduğu için tercih etmekte çekinenler olursa diye belirtmek istedim, bence alınabilir.
Herkese iyi okumalar!