Jack London’un Kızıl Veba kitabının ardından Adem’den Önce yi okumak gerçekten çok enteresan oldu. Çünkü yazar Kızıl Veba ile gelecek senaryosu kurmuş ve yaşadığı dönemden çok sonrası için bir salgın hastalık öngörüsü oluşturarak beni şaşırtmıştı. Bu kitapta da yaşadığı dönemden çok önceye , taa ilkel çağlara götürüyor bizi.
Irksal hafızaya değinerek rüyalarında tarih öncesi çağlarda yaşamış atalarının deneyimlerini gören bir karakter oluşturmuş yazar. Uyurken atalarının başından geçenleri görüyor ve uyandığında bunu etkisinden başlarda kurtulamıyor ama zamanla bu rüyaların ne olduklarını anlamlandırıyor.
Kitap insan ırkının ilkel yanlarını ortaya çıkartmış. Evet, insanoğlu zamanla iletişimi, sistemsel yaşatmayı, hayatı kolaylaştırmayı, işi, kültürü vs bulmuş, geliştirmiş ama aslında kendine kattıklarının yanında doğası gereği ilkel güdülerini, vahşiliklerini de yanında getirmiş, bunu okurken zihninizden geçiriyorsunuz. İnsan sanki ilkel güdülerini kontrol edebildikçe daha da insanlaşıyor, sanki aklın varlık sebebi bu; ilkelliğini kontrol etmek …
Değişik bir kitap, tavsiye ederim :)
İyi okumalar