İnsanın çocukluğu sağlıklıysa ve çocuk geliştiren bir ailede sevgi içinde büyütülmüşse yaşamın en zor koşulları altında bile akıl sağlığını korur ve mutlu olabilir. Eğer çocukluğunda koşullu sevgi ile büyümüş ve utanca boğulmuşsa ilerde en iyi koşullar altında bile mutlu olamayacaktır.
Annem ve babam birbirine eşit olarak bakarlar, her kararı beraber verirler. Biz korkuyla değil, sevgiyle büyüdük. Annemizi üzmemek için söylediklerini yapardık dayak korkusundan değil.
Mutlu yetişen insanlar, olayların çoğunda mutlu olunacak bir yön bulurlar. Mutsuz yetişen insanlar ise, olayların çoğunda mutsuz olunacak bir yön bulurlar. Onları mutlu edecek olayların sayısı yok denecek kadar azdır.
“Güvensizlik duygusu o kadar derinlere inmiştir ki, kendilerine dahi güvenemezler. Bu insanlar, her an değişebilen, kimsenin diğeri ile dayanışma içinde olmadığı, herkesin birbirini kullanmaya çalıştığı bir dünyanın varlığını temel kabul ederler.”