İçimde oluşan yaralar, karanlık lekeler giderek yayılmaya başlamıştı ve göklerde oturan Tanrı, yok oluşum genel akışı hiç aksatmaksızın, sanatın tüm kurallarına uygun olarak gerçekleşsin diye gözünü üzerimden ayırmıyordu.
Hâlâ temiz ve dürüst biriyim diye düşündükçe kişilik sahibi olmanın, enkaz dolu bulanık insan denizinde beyaz bir fener gibi ışıldamanın güzel duygusu sardı içimi.
İçimde yine bir umut alevlendi, henüz hiçbir şey yitirilmemişti,tersine, her şeyi kazanabilirdim.
Göklerde kurulan büyük bir konseye ilişkin bir masal belirmeye başladı kafamda,