"... aleyhimizde verilen hükümlerin sebepleri çok kere bizim kusurlarımız değil, bize bakanların görüşlerini bulandıran kendi hisleri, acizleri ve öfkeleridir. Zalim size zulüm etmekteki sebebi kendi fena kanında bulur. Sizi ısıran köpek siz ısırılmaya müstehak olduğunuz için değil, kendisi kuduz olduğu için ısırır. Onun için ehemmiyeti olan şey sizin ısırılmanız değil, kendisinin ısırmasıdır..."
"her insan ömrünün hudutları zamanın sularında halkalar gibi genişleye genişleye silinir. bunlardan biz sanki ne duyarız? bizim yabancı bir hayattan sanki bildiğimiz nedir? ve başkalarının bizden bilecekleri sanki ne olabilir? her insan münasebette bulunduğu adamı hemen bir tek yüzüyle tanır. kadın kendisini seveni zevc olarak, çocuk kendisine ders vereni hoca olarak, fakir kendisine para vereni iyi olarak tanır. fakat onların başka yüzleri de vardır! bir mahlûk gönlüyle yalnız kalınca nasıl değişir! kimse bu değişmiş insanı tanıyamaz, kimse onun yalnızlığına giremez, kimse kimseyi tekmil yüzleriyle, bütün insanlığıyla bilemez. "
... insanların umduklarına uymayan hakikati kabul etmek istemeyerekkendilerini aldatabilmekteki kabiliyetlerinin bu hudutsuzluğunu görmek benim gücüme gidiyor, rikkatime dokunuyordu.