Romandan önce Romain Gary'den bahsetmek gerekiyor bence, çünkü kendisi 80 yılında tek kurşunla iki yazarı vurmuş biri. Vurmadan önce de mektubunda "Çok eğlendim, teşekkür ederim. Hoşça kalın." demiş. Gary gerçekten de eğlenmiş ama, asıl biz teşekkür ederiz.
Tek kitap, iki cümle yetti farklı olduğunu düşünmeme. Fransız yazar,
Avrupa uygarlığında köleliğin ortadan kaldırıldığını söyler. Bu bir kandırmaca. Kölelik her zaman var, fakat artık sadece kadının omuzlarına yüklendi ve bunun adı da «fahişelik».
''Seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. Paris'te. Ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
"-Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi ?
+Hayır.
-Peki ya o ? Sokağın başında bacaklarını gösteren.
+Hayır.
-Peki ya şu kadın ? Baksana nasıl da şehvetle bakıyor.
+Hayır o da değil.
-Burada hiç fahişe yokmu baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler.
+Fahişe nedir bay Burton.
-Tenini parayla satan aşşağılıklardır bay Vencanze.
+Hayır bay Burton. Fahişelik bu değildir.
-Hah ! Neymiş peki fahişelik.
+Fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşşağılamak ve yargılamaktır. Sokağın sonunda bir berber var bay Burton. Lütfen aynaya bakınız. Orada varolan en büyük fahişeyi göreceksiniz !"
1 - kadın gecenin 3'ünde sevgilisiyle sevişmekten gelebilir ve sen tecavüz edemezsin.
2- kadın gecenin 3'ünde bardan mini eteğiyle evine gelebilir ve sen tecavüz edemezsin.
3- kadın gecenin 3'ünde fahişelik yapmaktan gelebilir ve sen tecavüz edemezsin.
kadınlar, hiç kimseye, sana, bana ve ona nereden geldiğinin hesabını vermek zorunda değildir