Köy köy dolaşmışlar, ihtiyaç içinde, ancak kıt kanaat geçinebilen köylülere sokulmuşlar, ne kadarcık toprağı varsa, “Bu ne eder?” diye pazarlığa girişmişler. Zavallı köylü: “Yüz eder” dediyse “Al sana iki yüz, üç yüz.. Git rahatına bak. Bu para ile başka iş yap, burada sürüneceğine, şehirde bey gibi yaşa” diye kandırmışlar. Köylü eline çil çil sayılan altınları görünce dayanamamış, zaten davanın ne olduğunu da bilmiyor.