İnsanlara en popüler şarkıların sözlerini, eyalet başkentlerinin isimlerini veya lowa’da geçen sene ne kadar mısır yetiştiğini hatırlayarak kazanacakları yarışmalar vereceksin. Onları yanmaz verilerle dolduracaksın, ‘gerçekleri’ boğazlarına tıkıştıracaksın, öyle ki kendilerini tıka basa doymuş ama onca veri sayesinde kesinlikle ‘zeki’ hissedecekler. O zaman, düşündükleri hissine kapılırlar.. hareket etmedikleri halde hareket ediyormuş gibi hissederler.
İtfaiyecilerin işlerinin yangınları söndürmek yerine, yangınları çıkarmak olduğu; kitapların yasaklandığı ve bulundurmanın suç olduğu, yakıldıkları bir geleceği anlatıyor.
İnsanların köleleştirildiği, kalıplara sokulduğu, şiddetin normalleştirildiği bir dünya.
Böyle bir dünyada kitaplara karşı merakı olan itfaiyeci bir karakterin başından geçenlere eşlik ediyoruz. Konusu ilgimi çektiği için almıştım ancak okumaktan aşırı keyif aldığım bir kitap olmadı.
Bir kadının yanan bir evde kalmasına yol açtıklarına göre, kitaplarda bir şeyler olmalı…hayal edemeyeceğimiz bir şeyler; orada bir şeyler olmalı.İnsan bir hiç uğruna kalmaz .