Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kitap beyaz güvercin gibi kanat çırparak, neredeyse itaatkârca Montag'ın ellerine kondu. Loş ve titrek ışıkta bir sayfa açıldı ve kar beyazı bir kuştüyü gibiydi; üzerine yazılmış sözcükler zarifti. Montag o hengâme ve sıcakta ancak bir satır okuyabildi fakat okuduğu şey sonraki bir dakika boyunca zihninde sanki kor çelikle damgalanmış gibi yandı. "İkindi gün ışığında zaman uykuya daldı."
Sayfa 51 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
“Siyahi insanlar Küçük Siyah Sambo’yu sevmiyor. Yak gitsin. Beyaz insanlar Tom Amca’nın Kulübesi’nden haz etmiyor. Yak gitsin. Biri tütün ve akciğer kanseri üzerine kitap mı yazmış? Sigara üreticileri ağlıyor mu? Kitabı yak gitsin. Sakinlik, Montag. Huzur, Montag. Kavganı dışarıda et. Daha iyisi, yakma fırınının içinde. Cenazeler mutsuzluk verici ve pagan mı? Onları da ortadan kaldır.
Reklam
Bu kitap 70 yıl önce gelecekteki olası kötü senaryolar üzerine yazılmış.
"Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi, hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun. Hükümet verimsizse, kadroları fazla şişkinse ve vergi manyağıysa, insanların onunla ilgili kaygı duymasındansa hükümetin bunların hepsi birden olması daha iyi."
“Yüzü; üzerine yağmur yağabilecek fakat yağmuru hissetmeyen, üstünden bulut gölgeleri geçebilecek fakat hiçbir gölgeyi fark etmeyen, kar kaplı bir ada gibiydi.”
Sayfa 23 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Eğer politik bakımdan mutsuz bir adam istemiyorsan, kaygılandıracak bir soruda ona iki bakış açısı verme, birini ver. Daha da iyisi hiç verme. Bırak savaş gibi bir şeyin var olduğunu unutsun. Eğer Devlet yetersizse, havaleliyse ve vergi delisiyse, insanların Devlet üzerine endişelenmesindense bırak böyle olsun. Huzur, Montag. Onlara
Yüzü; üzerine yağmur yağabilecek fakat yağmuru hissetmeyen, üstünden bulut gölgeleri geçebilecek fakat hiçbir gölgeyi fark etmeyen, kar kaplı bir ada gibiydi.
Reklam
Bireyler üzerine anılarla tartışmayalım. Unut onları.
“Nasıl başladı? O işe nasıl girdin? Mesleğini nasıl seçtin ve bu işi yapmayı neden düşündün? Sen diğerleri gibi değilsin. Onlardan epey gördüm; biliyorum. Konuştuğumda bana bakıyorsun. Dün gece, aydan bahsettiğimde aya baktın. Diğerleri bunu asla yapmazdı. Diğerleri ben konuşurken çekip giderdi. Veya beni tehdit ederdi. Kimsenin kimseye ayıracak vakti yok artık. Sen bana katlanan çok az kişiden birisin. İtfaiyeci olmanı bu yüzden çok tuhaf buluyorum; sana uymuyor sanki.” Montag bedeninin ikiye bölündüğünü hissetti; bir yanı sıcak, diğeri soğuktu… bir yanı yumuşak, diğeri sertti… bir yanı titriyor, diğeri titremiyordu; iki yarısı birbirine sürtünüyordu. “Randevuna koşsan iyi olacak,”dedi. Bunun üzerine kız koşarak uzaklaşıp, yağmurda duran Montag’ı tek başına bıraktı. Montag ancak uzun zaman sonra hareket etti. Sonra, yürürken başını yağmurda çok yavaşça geriye attı ve sadece birkaç saniyeliğine ağzını açtı…
Yüzü; üzerine yağmur yağabilecek fakat yağmuru hissetmeyen, üstünden bulut gölgeleri geçebilecek fakat hiçbir gölgeyi fark etmeyen, kar kaplı bir ada gibiydi
223 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.