İlhami Algör - Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku İletişim Yayınları, s.34-36 “Müzeyyen,” dedim fısıldayarak, “Müzeyyen, ben ölüyorum.” “Ölen sen değilsin,” dedi biri. Ukala bir sesti. Niyetinin kötü olmadığını sezdim. Masadaydım. Mum hâlâ yanıyordu. Derin bir nefes aldım. Saat kaç olmuştu? Yatsa mıydım? Etrafıma baktım, birinin benim
İlhami Algör
Salona geçtim. eşyalar, 'abi, hoş geldin' dediler. oturdum, bir sigara sardım. karanlıkta ev, şahsiyet gibi duruyordu. camekanlı dolap, pencereler, kitaplık, duvardaki uyuz tablo, karşılıklı oturmuş susuyordu. ben kafamı toplamaya çalışıyordum, onlar 'eee?' diyorlardı... |Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku - İlhami Algör
Reklam
Bir şey içime oturmuş kalmıştı. Yok olmak. Toz olmak istiyordum. Varlığım orada olmamalıydı. Gelip beni alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydım. Yerime Kız Kulesi’ni bıraksalardı. Ne alakaysa? |Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İlhami Algör
"Aşk, rüzgarı kendinden menkul bir uçurtmadır."‘ Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku’ filminden bir alıntı.
Geri199
994 öğeden 991 ile 994 arasındakiler gösteriliyor.