Keten gömlek giyersin
Niçin boynun eğersin
Doğru söyle sevdiğim
Hangimizi seversin?
Bugün günlerden sali
Yarim ireyhan dali
Gören maşallah desin
Kimin var böyle yari
Hoppala yavrum hoppala
Vermem seni topala
Topal seni götürür
Öper sever getirir
Eremedim vefasına dünyanın
Bülbül konmuş serayına Gonya’nın
Devesi var gemsiz
Gerdanı var bensiz
Öpmeye yazık yazık
Sarmaya da nazik
Gollarını sıkıvermiş
Altın gümüş bilezik
Çek deveci develeri engine
Şimdi rağbet güzel ile zengine
Alt’arşından tabancamın şeridi
Yüreğimde yaş kalmadı eridi
Deve yüksek atamadım urganı
Üşüdükçe çek başına yorganı
Meram yolunda
Kızlar kolunda
İşler yolunda
Kendi halinde
Şişe elinde
Lüfer belinde
Var benim sevdiğim
Sarhoş halinde
Bir denizin iki yakasında birbirinden yoksul, hem de iyi iki halkız. Bundan sonra bari kardeşçe yaşayalım. Hem de torunlarımızı barış, bayram içinde yaşatalım. Okullarımızı, üniversitelerimizi güzelleştirelim. Çocuklarımızı birbirimize yollayıp okutalım. Her yere kitaplıklıklar kuralım. Bunlar çok eski eski zamanlardaki gibi mermer direkli kitaplıklar olsun. Ta eski zamanlardaki gibi merdivenleri de mermerden olsun.
Delikanlılar boyunlarına birer kuzu vursun; kadınlarımız armağan bohçaları alsın; gençlerimizin düğünlerine gidip gelelim. İyi dileklerimizi torunlarımızın kulağına üfleyelim. Gücümüzün yettigini biz, yetmediğini çocuklarımız gerçekleştirsin…
Bundan ötürü, ben diyorum ki, aydınlık dostlarının politikası yoktur; ama düşmanlarının vardır. Bu yüzden tıpkı sizin o ateşi çalan, neydi adı, Prometheus gibi sürekli yenilirler. Yenildim ben de. Gayet açık. Zaman içinde kazansalar da yenilirler.
Her su yolunun üzerinde bir başka siyasi slogan yazılı. Birçoğunda da “Fakir babası Demirel”, “Meşalemiz Menderes, başvekilimiz Demirel”, diyor. Gözlerim hiçbir sloganı okumadan geçmiyor. Fakir babaları böyle oldukça yoksullar ordusunun çoğalmasına şaşmıyoruz hiç.