Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orenburg şehir kalıntsı: Günümüz Orenburg şehri üzerinde imar olunmuştur. Bu yerleri 18. asrın sonlarında ziyaret eden Rusya İmparatorluğu Bilimler Akademisi Üyesi L.P. Falk, bugün Orenburg'un yer aldığı yerde "büyük bir Tatar camisinin duvarlarının" gözle görünür olduğunu belirtir. Altın Orda dönemindeki adı bilinmemektedir.
2012 yılında antropolog Dean Falk, Albert Einstein 'ın beynine ait fotoğrafları inceledi . Tanımladığı şeyse inanılmazdı.Einstein 'ın beyninin ön lobunun ortasında bir kıvrım daha vardı. Normalde üç kıvrım vardır fakat nükleer fizikçinin beyninde "ekstra"bir tane daha vardı. Uzmanlara göre,beynin bu alanı planlama ve çalışma hafızasıyla ilgilidir.
Reklam
Belki uluslararası düzen nosyonu ve onun bunalımı, bazı düşünürlerin iddia ettiği gibi, Napolyon Savaşları'na kadar geri götürülmelidir; belki de başlangıç noktası Viyana Kongresi ve Kutsal İttifak'ın kurulması olarak tespit edilmelidir.3 3. Danilo Zolo, Cosmopolis: Prospects for World Government, çev.: David McKie (Cambridge: Polity Press, 1997) adlı kitabında, yeni dünya düzeni projesi temellerinin Viyana Barışı'nda atıldığı hipotezini ilk kez çok açık bir biçimde ifade etmiştir. (...) Ayrıca bkz. Richard Falk, 'The Interplay of Westphalia and Charter Conception of International Legal Order,' C. A: Blach ve Richard Falk, (der.), the Future of International Legal Order (Princeton: Princeton University Press, 1969), 1:32-70.
Falk, ona Arı-Bekçileri'yle ilgili güzel bir şey söylediğin­de, "Vahşi kadınları esir alarak domuzlar gibi ürüyorlar ve doğan çocukları gruplara ayırıyorlar. Ölü Tanrı dedikleri bir şeye tapıyorlar ve onun için insanları kurban ediyorlar; cinayet işliyorlar. Bunlar eski bir inancın artıklarından baş­ka bir şey değil. " dedi Estrel. Bütün uysallığına karşın, kendisine aşağılık bir yaratıkmış gibi davranılmasına daya­namadığını açıkça belli ediyordu. Bu denli çekingen bir in­sanın küstahlığı Falk'a hem çok dokunmuş hem de onu çok güldürmüştü; ona biraz takıldı: " Ben seni geceleri muskana dua ederken gördüm. Din­ler farklılık gösterebilir... " " Evet, gösterir." dedi; biraz yumuşamış gibiydi.
Bunu sakın unutma Falk, düşmanın sana söylediği hiçbir gerçeğe inanmamalısın.
Peter Falk
Evlenebilmek için dokuz yıl, oyuncu olabilmek için ise on yıl uğraştım. Peter Falk
Sayfa 89
Reklam
"Bu sıçrama istasyonunun komutası kimde?" Donnelly bir adım öne çıktı. Falk'un gözlerinin içine baktı. "Benim." Falk'un tabancasını çekip Donnelly'ye çevirmesi saniyeler sürdü. Silah sesi duvarlarda bir gök gürültüsü gibi yankılandı ve çukur uçlu mermi Donnelly'nin başını gövdesinden neredeyse ayırdı. ... Salona sessizlik çöktü. Kulakları sağır edecek kadar derin bir sessizlik. Ve o sessizliğin arasında Falk bir kez daha konuştu. "Bu sıçrama istasyonunun komutası kimde?" Bu kez cevap veren olmadı. Çünkü artık herkes cevabı biliyordu.
Sayfa 112 - MeçKitabı okuyor
"Zaman beni sürükleyen bir nehir, ama nehir benim; beni parçalayan bir kaplan, ama kaplan benim. Beni tüketen bir ateş, ama ateş benim."
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
Zaman, üzerine düşünmemeye çalıştığımız anlarda bile, pusuya yatmış bir şekilde ensemizde bekliyor.
İSVEÇ TATARLARI
İsveç'teki Tatarların buraya yerleşim tarihleri 20. Yüzyıla dayanır. Büyük çoğunluğu Finlandiya ile Estonya'dan göçmüşlerdir. İsveçlilerin daha doğrusu bilim adamlarının Tatarlar ile ilgileri 18. Yüzyıla dayanır. Ruslara esir düşen İsveçli Philip Johan von Strahlenberg (1676-1747) bir savaşta Ruslara esir düştü. Onu Sibirya'da İrtiş
Reklam
Hayatın Temposu
Hindistan'da tren istasyonundaki bir kuyrukta saatler geçiren Levine'ı, böyle bitmeyen kuyruklar alışık olan yerliler istasyonun zemini üzerinde yaptıkları pikniğe davet ediyorlar. Levine nihayet bilet gişesine ulaştığında Tren biletlerinin tükendiği cevabı alsa da bahşiş görünümlü bir rüşvet vererek bilet almayı başarıyor. En sonunda olan şu: "Tren geç kalktığı gibi daha da geç ulaştı, bunların hiçbirinin önemi yokmuş gibi görünüyordu, çünkü randevulaştığım beyefendi benden bile daha çok geç kalmıştı."
Sayfa 123 - KAPLUMBaAKitabı okudu
Üzerinde üç beyaz şerit olan yeşil-mavi bir eşofman giymişti. Üzerinde söyle yazıyordu; Abidas. Çek Cumhuriyeti'ndeki Vietnam pazarından alınmış kötü bir taklit. Artık taklit etmeye çalışmaktan bile vazgeçmişlerdi anlaşılan.
PEGASUS YAYINEVİ
Hayatta çeşit çeşit insan vardır. Kimisinin omzunda şöyle hafifçe dokunursun, ne demek istediğini anlar. Kimisinin de aklının çalışması için kafasına tahtayla vurman gerekir.
Sayfa 70 - PEGASUS YAYINEVİ
Bu arada evi aradım çünkü bu tür duygusal kargaşalarda tek kurtuluş, tanıdık bir ses duymaktır.
Sayfa 165 - PEGASUS YAYINEVİ
Mendel'e göre bir insan özgürlüğe kavuştukça çocuklarının kendisine göre daha çok özgür olmasını istemektedir.(2005,s.79) Benzer şekilde Kant'a göre daha birçok yetişkin,tam anlamıyla özerk olamamışken çocuklar özerk olamaz.(Falk,1998,s.111)
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.