Burak :3

Zavallı köylü çocuğu! Sen, iki üvey ananın yavrususun. Biri demin seni döven anandır, öbürü de seni her gün döven doğduğundan beri her gün döven yurdundur. Ikisinin acısı arasında, böyle kavrulup gitmişsin.
Reklam
Lakin, bu köyde de hiç kimse kolsuz olduğumun farkın da değil... Oysa, burada, isterdim ki farkında olsunlar. Zira, sağ kolumu, ben, onlar için kaybettim. Istanbul'da zilletim olan şey burada şerefimdir. Hattâ, ilk günler Mehmet Ali ile köyde dolaşırken şuna buna rastgeldik mi, hemen sağ yanı mı çevirirdim. Hele, yeni yetişen delikanlılarla genç kızlara ne yapıp yapıp mutlaka bu eksikliğimi hissettirmeye çaba lardım. Bu, benim son süsüm, son gösterişim, son çalımımdı. Beş-on gün içinde o da gitti. Sağ kolumun yokluğu kim senin takdirini celbetmek şöyle dursun, hatta merhametini bile uyandırmadı. Acaba niçin? Bunu sonradan anladım. Zira, burada, sakatlık hemen herkese mahsus bir hal gibidir.
Maraş'tan çekilirken Ermeni ve Fransızların Durumu V2
Kar o kadar yoğun yağıyordu ki bir adım önünü görmek mümkün değildi. Önce yolu temizlemek gerekiyordu. Böylece kervan yoluna devam edebilirdi. Birkaç tane Fransız atlısı yanlarına çok sayıda Ermeni gencini de alarak yolu açmak için teşebbüste bulundu. Ama bu yoldan sadece tek bir insan geçebilirdi. Bu sebeple Fransızlar Ermenileri sağa ya da sola iterek karın üstüne düşmesini sağladı. Bu yolu güçlüklerle Er meniler açmasına rağmen onlar kullandı. Ermeniler soğuk ve açlıktan bitmiş halde ölümü arıyordu. Askerlerin bu hareketi onların istediklerini kolaylaştırıyordu. Karım üstüne düşenler bir daha kalkmak için gayret etmiyor, oracıkta sessizce uyuyup kalıyordu...
Sayfa 240Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Maraş'tan çekilirken Ermeni ve Fransızların Durumu
Gece boyunca barınacak yer bulamamış halde açıkta kara karşı mücadele etmeye mahkumduk. Fransız askerlerinin bir kısmı köyün küçük kulübelerine sığınmış, diğerleri de çadırlarında keyif çatıyordu. Alçaklar!... Beyaz bisküvi ile et suyu yiyip, şarap ve çaylarını da yudumladıktan sonra zevkle bizim perişan halimizi seyrettiler. Felaket artık sınırına dayanmıştı.
Sayfa 240Kitabı okudu
Ermeniler iyice sıkışmışlardı. Bir Ermeni kaynağı bugün için şu bil gileri vermektedir. (...) Herkes açtı ve ekmek bekliyordu. Her garnizon Ermeni ve Türk evlerinde ne varsa boşalttılar. Fakat Fransızlar Ermenilerin elinde ne zaman bir şey gördüyse elinden aldı. Hatta bir parçasını ona vererek bölüşmeyi bile düşünmediler. Bu, özellikle Ermenilerin elinde ne varsa, zorla alıp, bir adım ötede bir başka Ermeniye satmaktan rahatsızlık duymayan, kırmızı fesli Cezayirliler için doğruydu."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Reklam
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.