Nefsim her fenalığı ister. Fakat şu fâni (ölümlü) dünyada, şu muvakkat (geçici) misafirhanede, ihtiyarlık zamanında, kısa bir ömürde, az bir lezzet için, ebedî, daimî hayatını ve saadet-i ebediyesini (sonsuz mutluluğunu) berbat etmek, ehl-i aklın (akıl sahiplerinin) kârı değil.