Ve kendine soruyorsun: Nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: Yıllar ne çabuk geçiyor! Ve yine soruyor kendine: Ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı yaşamadın mı? Baksana, diyor kendine, baksana, yeryüzü nasıl soğuyor. Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek, bastonlu, titrek yaşlılık gelecek, peşinden de sıkıntı ve bunaltı. Fantastik dünyan ağaracak, donacak, hayallerin kaybolacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek.... Ah, Nastenka! Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz – hiç, tam olarak hiç... Çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca
hayaldir!”
Ve sertçe. Rebekah sert sever miydi? Eric sık
sık yoğun cinsel düşünceleri olmasına alışkındı. Aklının merkezi her zaman cinselliği olmuştu fakat bir kadının yaptığı her
şeyden genellikle böyle tahrik olmazdı. Eti kızgın yağa attı
ğında ve gürültülü bir cızırtı çıkardığında Eric sonunda aklını başına topladı. topladı. Çok teşekkürler, ama kıçının başına böyle bir şey gel. mesini istemezdi.
Rebekah ona bir bakış attı. "Ne yaptığın hakkında hiçbi fikrin yok değil mi?"
Kabul etmekten nefret etse de bir fikri yoktu işte. Rebekahn çileden çıkmasını ve onu mutfaktan kovalamasını istemiyordu Cinal yardım etmek istiyordu. Yakın olmak. Bu kız için özel olmak. "Göster bana."
Rebekah bir patatesi yıkadı, tezgâha inşa edilmiş kesme tahtasına götürdü ve birkaç büyük parçaya kesti. "Bununla baş edebilecek misin?" Genç kız kalın kirpiklerinin altından ona baktı.
Baş etmek mi? "Evet."
Yemek bölümündeki Brian, şarkı söyler gibi, "Şimdiden fantastik kokuyor," diye murıldandı.
"Ne yazık ki birkaç saate kadar hazır olmayacak." Brian açlıkla guruldayan karnını iki eliyle birden sardı. "Sanırım o zamana kadar midem kendi kendini sindirecek." Jace gülerek, "Eskiden normal bir yemek yemeden günler geçirirdik. Myrna seni şımarttı," dedi.
Brian ona gülümsedi. "Ve sadece yemek pişirmesiyle de değil."
Rebekah, etin diğer tarafını kızartmak için çevirdi ve buz-
dolabında sebze aradı. Eric genç kızın artık kapüşonlunun al- tında gizlenmeyen kalçasını kıvırışını izlerken neredeyse par mağırı doğruyordu.
Cesaret ele avuca sığmayan bir hayvan gibi, değil mi? Başını belaya sokmak için hep yanındadır ama olmak istediğin yere geldiğin anda hemen ortadan yok olur.