İlk kez 1937 yılında yayımlanan Fareler ve İnsanlar, geçmişten bu yana okurlar tarafından ilgi görmeye devam ediyor. Samimiyet, fakirlik, sevgi, arkadaşlık ruhu, ırkçılık ve koruma içgüdüsünün işlendiği bu kısacık romanın ana karakterleri George ve Lennie. Yazar John Steinbeck, zekâ geriliği olan Lennie ve kıvrak zeķâsıyla dikkat çeken George üzerinden 20. yüzyılın ortalarında günü kurtarabilmek için çalışan tarım işçilerinin yaşadıklarını sade ve özgün bir dille yorumluyor. Kaliforniya'nın en uzun nehirlerinden Salines Nehri civarında geçen bu hikâye, yakın dostların kendilerine ait küçük bir araziye sahip olma hayaliyle başlıyor. Birlikte çalışan ikili zaman zaman istenmeyen gelişmeler yaşıyor ve farklı ruh hâllerine bürünüyorlar. Böyle zamanlarda George, Lennie'in istemeden yaptığı hataların bir daha tekrarlanmaması için kendince önlemler alıyor. İkili arasında geçen diyaloglardan hem George'un yaşadığı zorlukları hem engelli birinin duygu dünyasının nasıl olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu açıdan kitabın etkileyici olduğunu düşünüyorum. Önemsediğim diğer nokta ise; yazarın insan ve hayvan ilişkisine, aralarındaki benzerliklere ve sevgiye dair bakış açısını yansıtması. Dönemin toplumsal yapısını Fareler ve İnsanlar kitabıyla eleştiren John Steinbeck'in kalemini genel hatlarıyla beğendim diyebilirim. Zamanla diğer kitaplarını da okuma listeme eklemeyi düşünüyorum.