Kuran'da -örneğin- Yasin suresi 82.ayette, "Allah bir şeye, 'Ol' dedi mi hemen oluverir" deniyor. O halde acaba Allah'a zor mu geliyordu ki kalkıp göklerle yeri 6 günde yarattı, neden bir anda değil de altı günde? Kaldı ki, ha 6 gün demiş, ha başka bir rakam kullanmış fark etmez. Çünkü bu kuru bir iddiadır, bunun ispatı, bilimsellikle ilgisi yok; ortada rastgele kullanılan bir ifade ve altı günlük bir zaman var o kadar.
Sayfa 48 - 1.Bölüm: Kuran'da öne sürülen kainat yaradılışının tarihteki kökeniKitabı okuyor
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Açlık Oyunları
Kitabı üçüncü kez bu sefer orjinal dilinde okudum. Başlı başına şaheser niteliğinde. Yazar çok güzel bir evren kurgulamış. Popüler kültürde bu kadar geniş çevrede etki yaratabilen başka bir eser de yok zaten. Bütün battle royale tarzı oyunların fikir temeli bu kitaptan geliyor. İncelememi daha sonra kendim okuyup hissettiklerimi hatırlamak amacıyla yazıyorum. O yüzden Spoiler dolu olacaktır. Öncelikle kitaptaki sembolizm çok hoşuma gidiyor. Peeta ismi okunuş olarak ingilizce lavaş ekmeği anlamına geliyor, ki kendisi fırıncının oğlu. Katniss Ok başına benzeyen bir çiçeğin ismi ki Katniss okçuluk alanında yetenekli vs Bunun dışında kurduğu evreni ince detaylarla beslemesi ayrı güzel. Özellikle district 11'in kurgusunu çok seviyorum. Her district e aynı ölçüde önem verilmiyor ama bu da yerinde bir seçim çünkü kitabın aktarmak istediği evrenin detaylı portresi değil sonuçta. Kitapla film arasında büyük anlatım farklılıkları var. Kitapta diyalog dan daha çok iç konuşma şeklinde aktarıldığı için filme yansıtması oldukça zor. Fakat film ekibi ustaca ekstra sahnelerle büyük ölçüde arayı kapatsa da malesef arada ki fark oldukça yüksek. İlk kitabı 3 kez bitirsem de ikinci kitabı hiç bitirememiştim. Umarım bu sefer amacıma ulaşabilirim.
The Hunger Games
The Hunger GamesSuzanne Collins · Scholastic Press · 201028.9k okunma
Reklam
.... Sen çok güçlü bir kadınsın “Sen çok güçlü bir kadınsın, böyle ne istediğini, nasıl davranması gerektiğini bilen kadınlar benim çok hoşuma gidiyor, kimseye bağlı değilsin.” Bu sözleri, otobüs durağında benimle birlikte bekleyen çiftin konuşmasına kulak misafiri olduğumda duydum. Meselemiz bu türden modern kadın tarifleri. Kimseye ihtiyacı
Sıcak, rahat bir oda ve bu koğuş arasında hiçbir fark yok, insanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içindedir.
Deniz Yıldızı Öyküsü
Bir adam sahilde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaştıkça bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve “Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar. Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi; “Yaşamaları için” yanıtını verince adam şaşkınlıkla …. “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?”der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi “Bak… Onun için çok şey değişti,” karşılığını verir.
Yine ölümü düşündü. Ertesi gün buradan geçmese acaba onun yokluğunu fark edecekler miydi? Yok olup gidişi dünyanın gidişatında küçücük bir oynama bile yapmayacaktı.
Sayfa 51 - Telgrafhane YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan günün akşam olacağını, haftanın, ayın, mevsimlerin biteceğini ve ölümün geleceğini bilse bile ait hisseder bir yerlere, bir şeylere. Ya da öyle zannediyor, özgürlüğünü yok ettiğini fark etmeyerek: "Uzun zamandır aynı kaldırımları çiğniyormuşum gibi geliyordu bana, kesin hiçbir nedenim olmasa da tutsağıydım bu kaldırımların..."
Tıpkı aşk gibi...
"Dört kelebek bir gün bir ateşle karşılaşmışlar"..."Ateşin ne olduğunu öğrenmek istemişler tabii.ilk kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve aydınlık verdiğini fark etmiş.Arkadaşlarının yanına gidip 'Ateş aydınlatıcı bir şey 'demiş... İkinci kelebek bu bilgiyle yetinmeyerek daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe, böylece ısındığını hissetmiş.Sonra dönüp 'Ateş aynı zamanda ısıtıcı da bir şey 'demiş arkadaşlarına. Üçüncü kelebek de fazlasını öğrenmek isteyip biraz daha yaklaşmış ateşe ve kanatlarının yandığını hissetmiş. Dönüp 'Ateş aynı zamanda yakıcı da bir şey 'demiş. Sonuncu kelebek de daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe. Önce aydınlığı görmüş,sonra ısındığını hissetmiş,sonra yanmaya başlamış ve biraz daha yaklaşınca yok oluvermiş. Ateşin aslında ne olduğunu sadece o kelebek öğrenmiş ama dönüp anlatamamış. Ateşi ancak içinde kaybolan bilir.Tıpkı aşk gibi...O yüzden gerçek aşkı tadanlar anlatamamışlar."
Sayfa 87
Avrupa tarihinde köleciliğin oldukça sağlam felsefi temel­lere sahip olmasının örnekleri çok fazladır. Modernitenin inşa olduğu zamanların hemen hemen tüm ünlü filozoflan köleci­liği bir şekilde onaylamışlardır. Örneğin Hegel (1770-1831) si­yah derili insanlann medeniyeti öğrenebilmeleri için köleliğin gerekli bir süreç olduğunu savunmuştur•
Şu adama gelince onun için ölmekle yaşamak arasında fark yok. Yaşayıp da ne edecek? Hayattan bir zevki mi var?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.