6 Eylül' de DİSK Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklamada, "Günümüzün en acil görevi, MC'nin yerini emekçiden yana, ulusal ve demokratik bir yönetimin alması, sendikal hareketin, işverenlerin saldırılarına karşı ilerici ve özgürlükten yana örgütlerin güç ve eylem birliğini gerçekleştirmektir," deniliyor ve DGM'lere karşı mücadelenin aynı
Faşizm, atılan ilk bombalarla başlamaz, her gazetede üzerine bir şeyler yazılabilecek olan terörle de başlamaz. Faşizm, insanlar arasındaki ilişkilerde başlar, iki insan arasındaki ilişkide başlar…
emist sanat yoklukla kir1enmiştir. Doktor Faustus'ta, sözü edilen sanatsal meselelere ek olarak daha derin politik bir soruna değinilir. Faşizme karşı konmalıdır ama bakalım geleneksel liberalizm ve hümanizm bu işte yetkin midir? Saygın bir doktrin olsa bile liberalizm de faşizm kadar omurgasız değil mi? Kibar bir hoşnutsuzlukla insan eylemlerindeki gerçek şeytanlıktan gözlerini kaçıran bir doktrin faşizmle başa çıkabilir mi? Belki de şeytanı yenmek için homopatik bir yaklaşımla şeytana kucak açmalıyız. Sosyalizm ve modemizm riskli tercihler olabilir ama en azından faşizm kadar güçlüler. Ne var ki bunu liberalizm için söyleyemeyiz. Mann'ın liberal-hümanist anlatıcısı_ karşı karşıya olduğu sorunu çözmeyi gerektiren canavanmsı adımı atmak için fazlasıyla efendi ve ma-· kul bir ruhtur.
Türk toplumsal formasyonunun evriminde, Türk Devleti'nin aldığı ilk biçim son derece büyük önem taşımaktadır. Bugünü dolaylı ve doğrudan etkileyen söz konusu olguyu açıklayabilmek için, teorik bir hatırlatma yapmak gerekiyor. Burada kısaca Marksist siyasal tahlilde önemli bir yer tutan Bonapartizm kavramı üzerinde durmakta yarar var. Nitekim, gerek Marx, gerekse Engels kendi dönemlerinin önemli siyasal olaylarının tahlilinde bu kavrama oldukça sık başvurmuşlardır. Daha sonra Lenin ve Trotsky, bu kavramı Kerensky'nin rejimini açıklamak için kullandılar. Trotsky faşizm tahlillerinde de bu kavrama sıkça başvurmuştur. Yaşadığımız dönemde az gelişmiş ülkelerdeki birçok siyasal rejimin bu kavramla açıklanmaya çalışıldığı da biliniyor.
6 Eylül' de DİSK Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklamada, "Günümüzün en acil görevi, MC'nin yerini emekçiden yana, ulusal ve demokratik bir yönetimin alması, sendikal hareketin, işverenlerin saldırılarına karşı ilerici ve özgürlükten yana örgütlerin güç ve eylem birliğini gerçekleştirmektir," deniliyor ve DGM'lere karşı mücadelenin aynı
*Aslında ipucu içermemektedir ama siz yine de içeriyormuş gibi davranın :-)
Bilimsel verilere göre, ortalama her yüz yılda bir insanlığı esir alan bir salgın hastalık peydah oluyor. Yine böyle bir süreçten geçtiğimiz ve kendimizi evlerimizde karantinaya aldığımız şu günlerde, yapabileceğimiz en verimli eylem muhakkak ki kitap okumak. 1957