Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüzeyfe Gül

Hüzeyfe Gül
@fatefighter
Of course one day!
Muhasebe
Lisans
Bursa
1 Ağustos
115 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Oysa bunlar yeni, ansızın gündeme gelivermiş sorular değildi. Hepsi bildik, eski sorulardı. Nicedir yüreğini buran, içini ezen sorulardı. Şu anki sıkıntıları çok eskiden doğmuştu içinde, doğmuş, büyümüş, birikmiş, son zamanlarda ise olgunlaşıp yoğunlaşarak, yüreğine ve beynine acı veren, çözümünü bekleyen, korkunç, yabanıl, doğaüstü bir niteliğe bürünmüştü.
Reklam
"...Mütarekeyi takib eden senelerde hükümetin idaresini bana ve memlekete ihanet eden Ferid, Tevfik, İzzet ve Rıza Paşalara vermemeliydim. Ama altın nişanlarla taltif edilmiş yaşlılığın, bilgeliğin ve tecrübenin ağırlığıyla iki büklüm olmuş bu şahısların popülaritesi çok yüksekti. Ruhsuz ve egoist olan bu şahıslar memlekete acımadıkları gibi imparatorluğun içinde bulunduğu felâketin üstesinden gelme kapasiteleri olmadığını itiraf etmeyerek hükümdarlarına da, kendilerine de acımadılar."
memleket sevgim, bana, İstanbul düşman süngüleri altındayken Mustafa Kemal Paşa’yı Yunanlıların üzerine göndermek gibi ağır bir kararı aldırarak kutsal bir mutluluğun zevkini tattırdı”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kuvâ-yı Milliye'nin önüne geçilmez, başına geçilir", “Milletin tek ferdi olarak kalsaydım memleketi kurtarmak için Mustafa Kemal ile beraber dağa çıkardım"
Mustafa Kemal Paşa’yı Anadolu’ya biz gönderdik ve o açık bir biçimde bize karşı isyan etti. Damad Ferid Paşa bir gün onu görevden almak ve aklını başına getirtmek istedi ama başaramadı. Mustafa Kemal Paşa ile bir uzlaşma sağlaması için Tevfık Paşa’yı göreve çağırdım ve o da aynı şekilde başaramadı
Reklam
“Paşa’yı Anadolu’ya ben gönderdim ama o bütün talimatımın dışına çıktı. Kendi kararlarını kendisi verir oldu ve zamanla bağımsızlığını ilân ederek hükümdarlık otoritemi sarstı”
Babıâlî arşivindeki resmî ve tarihî belgeler bakkal kâğıdı gibi mezatla satılmış olmasaydı, bugün o mektubu orada bulmak da kabil olurdu
“Çok üzücü, kahredici bir hayat yaşıyorduk.
Derin bir sukût-ı hayâle uğramıştım.
Geçen dakikalar sene değil asır kadar uzundu.
Reklam
Sabiha Sultan Faruk Efendi’yle evlendiği sırada Mustafa Kemal Paşa Sivas’taydı. Haberi işittiğinde neler hissettiğini kimselere anlatmadı...
Taliplerin ardarda geldiği o günlerde bir başka talip daha çıktı Sabiha Sultan’a: Daha 40’ına basmamış meşhur bir asker, Mustafa Kemal Paşa... Paşa belki ezelî rakibi Enver’in seneler önce yaptığını yapmak, saraya damat olmak istemişti; belki Sabiha Sultan’a hakikaten tutulmuştu ve belki de bir başka fikir vardı kafasında... Bunu bilmiyoruz.
Kişinin kendine ettiğini Edemez kişiye hiçbir fani Bu kahpe hırsı. ne kıskanç kini, ne şarap Ne de haşhaş edemez.. Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran Dağ, taş edemez.Kişinin kendine ettiğini Edemez Kişiye hiçbir fani tutmazsa gerçek dost elini kendi kendiyle baş edemez. Kişinin kendine ettiğini Sarhoş edemez, ayyaş edemez Mezar soyan nebbaş edemez...
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Ben kızı olarak ve ölümüne kadar başucunda olan en sevdiği bir insan olarak şunu bütün şerefimle temin ederek ve Osmanlı İmparatorluğunun bütün şan-şeref dolu varlığını ortaya koyarak söylemek isterim ki: Babam asla hain değildir. En koyu, sağlam bir vatanseverdi. Öyle yaşamış, öyle ölmüştür.
Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz amma Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz? Bizi en iyi tanıyan Mustafa Kemal Paşa bunu nasıl söyler! der, derin bir keder içinde kavrulurdu. Nitekim bu keder o kadar devamlı olmuştur ki, bir gece beyninde bir damar kopması hayattan kendisini ayırmıştır.
Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa’nın sözünü tutmadığından, kendisini ve imparatorluğu hain insanlar gibi göstermesinden çok ama çok müteessir olmuş ve bunu asla hazmedememiştir.
969 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.