"Bana göre Fatih Altaylı, Celál Șengör den daha büyük bir adam. Çünkü Celâl $engör kendi merak ettiği şeyleri kendi için öğreniyor ve yayın yapıyor, bunlarla dünya çapeda meshur oluyor. Fakat Fatih Altaylı toplum için çalışıyor."
"Bana göre Fatih Altaylı, Celak Şengör'den daha büyük bir adam. Çünkü Celal Şengör kendi merak ettiği şeyleri kendi için öğreniyor ve yayın yapıyor, bunlarla dünya çapında meşhur oluyor. Fakat Fatih Altaylı toplum için çalışıyor."
Bu iki isim 1984'te Almanya' da 1,5 kilo eroinle yakalanıp uyuşturucu kaçakçılığından tutuklandılar. İlk sorgularında uyuşturucu kaçakçılığını "bağlı bulundukları örgüt adına" yaptıklarını kabul etmişlerdi. Uyuşturucunun yakalandığı işyerinin olduğu pasajda "ne tesadüftür ki" MHP'nin Almanya'daki önemli adamlarından ve 1980 öncesi MHP'nin günlük gazetesi olan Hergün'ün
Genel Yayın Yönetmeni Enver Altaylı'ya ait bir balıkçı dükkanı vardı.
Ahmed Mahmud Ünlü ise “Cübbeli” lakabıyla meşhur zattır. Ciddiyet ve muruet sahibi herkes, onun bir hoca veya vaiz olmaktan çok bir komedyen veya asrî tabirle stand-up’cı olduğunu bilmektedir. Hem de müşterilerini Allah’ın ayetlerine güldürtecek cinsten!
“Ben Allah’tankorkmuyorum.” diyen Fatih Altaylı’nın karşısında çıktığı televizyon programında, Allah’ın ayetleri, ahiret, cennet ve cehennem gibi mukaddesatı mizah malzemesi yaparak, Altaylı ve Murat Bardakçı’yı yerlere düşercesine, katıla katıla bu mukaddesata güldürmesi, sanıyoruz
tasavvufçular da dahil- kutsal değerlerine hürmet sahibi her dindarın kanını dondurmuştur.
Rabıta hakkında yazdığı kitapta “doğacak çocuğa bereketi sirayet eder ümidiylekişinin,cima (cinsel ilişki) halinde salih kimseleridüşünmesini” tavsiye edecek kadar aşırıya giden bir evliyaperesttir. (Tarikat-ı Aliye’de Rabıta-i Celile, s.471.)
Ahmed Mahmud Ünlü ise “Cübbeli” lakabıyla meşhur zattır. Ciddiyet ve muruet sahibi herkes, onun bir hoca veya vaiz olmaktan çok bir komedyen veya asrî tabirle stand-up’cı olduğunu bilmektedir. Hem de müşterilerini Allah’ın ayetlerine güldürtecek cinsten!
“Ben Allah’tan korkmuyorum.” diyen Fatih Altaylı’nın karşısında çıktığı televizyon programında, Allah’ın ayetleri, ahiret, cennet ve cehennem gibi
mukaddesatı mizah malzemesi yaparak, Altaylı ve Murat Bardakçı’yı yerlere düşercesine, katıla katıla bu mukaddesata güldürmesi, sanıyoruz
tasavvufçular da dahil- kutsal değerlerine hürmet sahibi her dindarın kanınıdondurmuştur.
Rabıta hakkında yazdığı kitapta “doğacak çocuğa bereketi sirayet eder ümidiyle kişinin, cima (cinsel ilişki) halinde salih kimseleri düşünmesini”tavsiye edecek kadar aşırıya giden bir evliyaperesttir.(Tarikat-ı Aliye’de Rabıta-i Celile, s. 471.)