İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Fethetmedin İstanbul'u yalnız bu seferle,
Serhaddini tuttun vatanın aynı zaferle,
Tuttun ve muhafız gibi durdun başucunda;
Fâtih kılıcın kabzası hâlâ avucunda!
Ruhun beş asır sonra vücûdun gibi canlı;
Hâlâ kır at üstünde yağız bir delikanlı!
Çöktüyse hücumunla birer dağ gibi sedler,
Çiğnenmedi at nalları altında cesedler;
Allâh'a kavuştuysa ezan sesleri yerden
Bir gün bile eksilmedi çanlar kulelerden;
Bir köhne çağın hükmüne son verdiğin anda
Hükmünle senin bir yeni çağ doğdu cihanda
Fethetmedin İstanbul'u yalnız bu seferle,
Serhaddini tuttun vatanın aynı zaferle,
Tuttun ve muhafız gibi durdun başucunda;
Fâtih kılıcın kabzası hâlâ avucunda!
Ruhun beş asır sonra vücûdun gibi canlı;
Hâlâ kır at üstünde yağız bir delikanlı!
Hz. Peygamber İslâmiyet'i tebliğ ettiği sıralarda Kâb b. Züheyr öyle ateşli şiirlerle İslâm'a muhalefet ediyor ki, peygamberimiz onun hakkında kanı helâldir diye bir emir yayımlatır. Bu onun görüldüğü yerde öldürülmesi demekti. Çünkü İslâmiyet'e o kadar zarar veriyordu. Şiir gücü de o kadar yüksek ve söylediği şiirler o kadar güzel