Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih İlbay

Fatih İlbay
@fatihilbay
Bak ben sana bir soru sorayım; hayat dediğin nedir? Yorumdur oğlum, hayat dediği nesne bir yorumdur. Eğer gönlün boş ise yorumun boştur, mutluluğu kaçırdın işte; ömür boyu arar durursun, telef olursun. Lâkin gönlün doluysa hayatı karış karış yaşarsın, doldura doldura; çünkü her ânını adam gibi yorumlamışsındır, aralık bir yer bırakmamışsındır.
Sayfa 303Kitabı okudu
Reklam
Sen, Cenneti Cehennemi ne sanıyorsun? Bunlar, bizim gözlerimizde götürdüklerimizdir, biliyor musun, böyle düşündüğün oldu mu hiç? Gözlerimizde götürdüklerimizi düşün, götüreceklerimizi..
Sayfa 257Kitabı okudu
Bir insan dost olma niyetindeyse gönlündekini örtülere sarmamalı, dostluk gönülde başlar bana kalırsa gönülde de biter; gönlündekini saklıyor isen, yazık, ben senin dostunum deme sakladığın kişiye.. dersen, yazık.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
- Evet, haklısın. Benim demem, ömrüm boyunca evinde, yanında kalabilirim demek için idi. Tabii olmaz, olacak iş değil. - Niye? Beğendiysen buyur. Hangi gelişinde açılmadı ki kapı? Bizim kapımızdan içeri giren hiç çıkmaz, çıkmış olsa da biz çıkmamış biliriz. Bize öğreten böyle öğretti hay oğul; bize öğretenin yattığı yer nur olsun.
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Reklam
Günlerdir görünmeyen güneş de aksine öksüz yüreği gibi yanmaya başlamıştı.
Sayfa 218Kitabı okudu
“Erkeksin, dedik. Benden sonra bu konağın ağalığını sen götüreceksin inşallah. Oğlum, Ağa demek adam soymak demek değildir. Eşraf demek köylünün kentlinin kanını emmek, onları sokakta gördü mü horlamak, üstten bakmak hiç değildir. Eşrafı, şerefli olanlar demektir diye biliriz biz. Eşrafın Ağası, köylü kentli, sokakta gördüğün adam dertliyse
Sayfa 161Kitabı okudu
„Demek güzel yağıyor rahmet?” diye soruyordu. “Rahmet.. insanın içine yağmalıdır oğul, dışa yağan rahmet insanın midesini besler. İçin kuraksa rahmet neye yarar. Tok mide de yağmuru bilmez.”
Sayfa 120Kitabı okudu
“…; bu ne biçim harp ise el dövüşüyor korkusu bize düşüyor. Eskiden biz dövüşürdük korkusu ele düşerdi.”
Reklam
Wer unterschiedliche Dinge wahrnimmt, der erlebt auch anders. Und wer anders erlebt, der denkt auch anders. Und wer anders denkt, der benutzt auch eine andere Sprache.
Sayfa 119
Verstehen bedeutet, etwas auf etwas anderes zu beziehen, das wir kennen.
Sayfa 101
İnsanoğlu doğduğu andan itibaren devamlı bir gelişme içindedir. Bir taraftan sinir sistemi anatomik gelişmesini tamamlarken diğer taraftan da ona paralel olarak ruhi hayatımız kademe kademe olgunlaşır, yükselir, gelişir. Tıpkı kat kat bir apartmanın inşa edilmesi gibi. Nasıl apartmanın damı akıyorsa ve onu onarmak elde değilse o katı boşaltıp bir alt katta oturmak en akıllıca bir işse, nasıl geniş bir cephede savaş vermeye gücü yetmeyen bir komutan ordularını daha dar ve fakat daha toplu bir cephe üzerine geriye çekerse, insanın sinir sisteminin ileri gelişme kademelerinde bir bozukluk olur ve bu seviyeler işlemese, daha ilkel bir seviyede uyum yapabilmek için daha eski, daha alt gelişim seviyelerine çekilir. Buna psikiyatride "regression" (gerileme) diyoruz. İşte, birçok akıl hastalıkları bir çesit regression belirtisi, yani bir savunma metodudur. Çevrenin uyarılarına karşı bir perde çeken, intibak edemediği gelişmiş dış dünyadan kendini ayıran hasta, kendi kendine yarattığı çocuksu âlemde yaşar. Artık oranın kralı, imparatorudur. Orada istediğini yapmakta, düşmanları ile savaşmakta, yarattığı hayallerle görüşüp konuşmaktadır. Onun içindir ki, akıl hastası, hasta olduğuna inanmaz. Gel bizim yanımıza deseniz gelmez, gelmek istemez, bizim toplumumuza uyamamaktadır, bizim gelişme seviyemiz onun için düşmandır. İyileştirme gayretiniz, çocuğun elinden oyuncağının alınması gibi gelir ona.
"Habib-i Ekrem hadis-i şeriflerinde buyurur: (İlim iki türlüdür. Birisi beden ilmi, diğeri din ilmi). Amma beden ilmi evvel yâd edüldü, ânın içün kim bir kişi hasta olsa, aklı bağlanmış ve gönlü kırık olup bedeni zayıf olur. Din ilmini tahsil edemez. Öyle olunca, bu beden ilminü evvel bilüp öğrenmek lâzumdur." Nidâî
399 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.