Sen hayata hükmedebileceğini sanıyordun, bürünmüş olduğun o yalan örtüsünü üzerinden çektiğimde başkalarına yaptığın kötülüklerin hepsini aslında kendine yaptığını ve bu hayatın küçücük bir parçası olmak dışında bir şey olmadığını anladın.
“Benim zamanımda,” dedi. ”ekmek satmak veya almak gibi bir günah kimsenin aklından geçmezdi, paranın ne olduğunu bilmezdik bile. Herkesin ekmeği kendine yetiyordu.”
Biraz huzur bulmak ve kimsenin canımı sıkmayacağını bilmek uğruna dünyayı üç kuruşa satardım. ‘ Dünya mı yıkılsın, yoksa bir bardak çay mı içersin.?’ deseler, ‘ ben çayımı içtikten sonra dünyanın canı cehenneme!’ derdim.