Fatma Nur Karakuş

Fatma Nur Karakuş
@fatmanurkarakus
internet bagimlisiyim
'hayat sanki benden kaçıyor, nereye gitsem orada her şeyin öldüğünü, kime dokunsam cansızlaştığını hissediyorum, hayatı ve canlılığı bulacağım bir başka yere koşuyorum, benim ayrıldığım yerde sanki hayat yeniden başlıyor ve benim yeni gittiğim yerde her şey ölüyor; hayatın hep benim olmadığım yerlerde yaşandığını düşündüğümden bütün zamanım, bir yerden bir yere koşturarak, hayatı aramakla geçiyor, ama onu yakalayamıyorum; başkalarının yaşadığını ben yaşayamıyorum, bu yüzden birlikte olduğum her şeyden sıkılıp hep uzaklardakini özlüyorum, uzaktakiler hep uzak, yakındakiler hep ölü, benim olmadığım yerlerde insanların neler yaşadığı ise benim için bir merak...'
Reklam
içinde soluk hayallerin dolaştığı gri bir boşluk vardı beynimde, o solgun hayallerin arasında kendi yazmış olduğum satırları ve onların nasıl yazıldığını bilmiyordum.
“Bir kalbi derinden sarsmak için kader her zaman sillesini vurmaya, güçlü darbesini indirmeye gerek duymaz; aksine kaderin insan hayatına müdahale etmek için duyduğu karşı konulmaz isteği, sıradan bahanelerle meydana gelen yıkımları körükler”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bağırıyor, “Tanrı’dan korkun!” Hayır, artık Tanrı’dan korkmuyorum. Etraftaki genel tiksintiyi hissediyorum. Sadece iki göz benden tiksinmiyor. Üzerimde duruyorlar. Memleketimin ormanlarındaki karanlık göller gibi durgun. Eva, sen yoksa çoktan sonbahar mısın?
“Evet, artık herkes mutlu,” diye tekrarladı Lenina. Aynı sözcükler, on iki yıl boyunca her gece yüz elli kez kulaklarına tekrarlanmıştı.
Reklam
Reklam
Reklam