Öldükten sonra gelecek üne düşkün birisi, onu ve onun ününü hatırlayacak olanlarin da kendisi gibi kısa süre sonra öleceğini, onlardan sonra geleceklerin de aynı akıbete
uğrayacağın, hatırasının bu şekilde parlayip sönerek birinden öbürüne geçerken sonunda tamamen yok olacağını tahayyül etmez. Haydi hatıran ve hatıranı yaşatacaklar ölümsüz diyelim, bundan sana ne? Övgü ölünün ne işine yarar? Hatta bazı durumlar haricinde yaşayanların ne işine yarar? Öldüğünde
başkalarının senin hakkında söyleyeceklerini dert etmekten, doğanın sana şimdi bahsettiklerini umursamıyorsun.
Beni kendine nasıl aşık ettin?"
"Bilmiyorum," dedi gülerek. "Sadece seni severek tabii; çünkü senin gibi yaşayan, nefes alan biri şöyle dursun, bir taşın kalbini eritecek kadar çok sevdim seni."
“Ne yaşadıysanız 
yüzünüze yansır.
Insanin yüzü bir kitap gibi okunabilir, İfadeniz
bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark
edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın.
Yüzünüz ifadesiz
kalmasın.”