Fatmanur

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Şimdiye kadar tek bir kelime konuşmadım. Neredeyse on bir yaşındayım, diyor Melody. Yürüyemiyor, konuşamıyor, tekerlekli sandalyeye mahkum. Hastalığının adı ikili kuadripleji yani beyin felci. Aynı zamanda Melody’nin fotoğrafik hafızası var ve kafası bir kamera gibi gördüğü her şeyi kaydeder. Bu kitapta Melody’nin kafasının içindeki sesi bizzat kendisinden dinliyoruz. Melody kendinin ve yapabildiklerinin farkında. Kelimelerle arası çok iyi, hafızası kuvvetli. Fakat çevresindeki kişilere bakınca onlar gibi normal olmak istiyor işte bazen. Ah Melody, normal dediğin insanlar kim? Normal olmak nedir ve nasıl olunur ki? Empati yapan, önyargıdan kaçınan, sevgi dolu ve hoşgörülü olanlardır belki de normal olan. Her birey özeldir ve farklılıklarımız, engel olarak gördüğümüz şeyler bizi biz yapandır. Bunların farkına varıp herkese ve her şeye rağmen sınırlarımızı aşmak, aşmak ve aşmaktır yürüdüğümüz yolda. Fiziksel engelinin zihnini de engellediğini düşünen ve önyargılarla ötekileştirmeye çalıştırılan Melody’nin başarı öyküsü sarsıcı ve hikayesinden çok ders alacağınız nitelikte. Bazen gülecek bazen kızacak bazen de üzülerek birçok duyguyu yaşayacağınız bu kitapta Melody’i çok seveceksiniz. • Hepimizin engelleri var. Sizinki nedir?
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130.9k okunma
Reklam
413 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Bu roman, Sarı-Özek bozkırında yaşayan Kazankap’ın ölümü ile başlıyor ve ölünün defnedilmesiyle bitiyor. Ee bir günlük hikaye mi yani bu diyebilirsiniz fakat yazar ne demiş “Gün Olur Asra Bedel”. Evet Kazangap’ın ölümü ile çok yakın arkadaşı olan Yedigey, kâh geçmişe gidiyor yaşadığı ve yaşadıkları anıları anlatıyor, kâh bugüne geliyor defin işlemleri sırasındaki olayları anlatıyor. Roman da herkesin bir hikayesi var. Sadece insan karakterlerin değil, gökyüzündeki çaylağın, Yedigey’in devesinin hatta Aytmatov anlatımı ve güçlü betimlemeleriyle dağ, taş, tren ve Sarı-Özek bozkırından dahi hikayeler sunuyor bize. Ana-beyit mezarlığı, Nayman Ana efsanesi, “mankurt” kavramı, Raymalı Aga Efsanesi gibi roman içinde geçen bazı hikaye ve efsaneleri de anlatarak adeta benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Dönemin siyasi havasından da bilgiler buluyoruz. Hatta o dönemde yayınlanmasına izin verilmediği düşünülen bir bölümü yazar “Cengiz Han’a Küsen Bulut” kitabında anlattığı belirtilmiş. Bu kitaptan sonra o kitabını da okuyabilir ve Kuttubayev’in nasıl öldüğünü öğrenerek yapbozun parçalarını tamamlamış olursunuz diye düşünüyorum.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20212 okunma
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Türk edebiyatının mizah ustası Aziz Nesin’den muhteşem bir eser. Hiç bir kitabı okurken bu kadar eğlendiğimi, kahkahalarla güldüğümü ama aynı zamanda üzüldüğümü hatırlamıyorum. Çünkü Yaşar Yaşamaz isimli bir adamın trajikomik hikayesini konu alıyor. Kahramanımız başından geçen olayları hapishanede arkadaşlarına anlatıyor. Evet gülüyoruz fakat aynı zamanda Yaşar Yaşamaz bu kadar da şanssız olunmaz ki diyoruz çoğu yerde. O kadar akıcı ve güzel bir anlatımı vardı ki kendimi Yaşar Yaşamaz’ın o akıl almaz hikayesini hapishanede dinliyormuş gibi hissettim ve bende oradaki arkadaşları gibi bir sonraki gün ne anlatacak diye merak ettim, kitabı elimden bırakmak istemedim. Aziz Nesin’in bu eseri sistemi eleştirmesiyle de aslında güldürürken düşündürüyor. Nasıl ki Yaşar Yaşamaz’ın ağlanacak hikayesine gülüyorsak, halkın toplumda yaşadığı mağduriyetlere, devletin çıkardığı zorluklara, resmî dairelerdeki aksaklık ve umarsızlıklarına, memurlarında işlerindeki ihmalsizliklerine bizde gülüyoruz aslında hal ağlanacak durumdayken. Güzel bir mizah kitabı, doğru bir sistem eleştirisi, kesinlikle okunmalı.
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 200813.2k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
102 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 26 hours
Yaşar Kemal, bu kitabında namus ve töre adı altında masum bir kadının heba edilişi, toplumsal baskıyla bir çocuğun katil olmaya itilişini anlatıyor. Esme güzeller güzeli bir kadındır. Aslında Abbas’ı sevmektedir fakat vermezler. Halil adında başka bir adam Esme’ye aşık olur. Esme istemez ama Halil ona tecavüz eder ve zorla evlenir. Bir gün Abbas Halil’i vurur ve Halil’in akrabaları da Abbas’ı vurur. Ama bu hikayede asıl sorumlu aslında Esmedir. Halil’i öldüren de öldürten de aslında odur ve ölmesi gerekmektedir. Çünkü Halil’in kanı yerde kalmamalıdır. Namus temizlenmelidir.(!) Bunu da oğlu Hasan’a yaptırmak istiyorlardır. İşte namus adı altında namussuzlaşan bir toplumun türlü türlü dedikoduları, saçma hurafeleri, cahilliklerle dolu hikayesi. Hasan’ın üzerine kurdukları toplum baskısı Hasan’ı nasıl bir çıkmaza sürüklüyor bunu okuyor, hala da hiç yabancı olmadığımız zırvalıklara şahit oluyoruz. Maalesef sadece eskiyi anlatmadığı, bu devirde de hala şahit olduğumuz cahil zihniyetlerin var olduğu gerçeğini yüzümüze çarpıyor. Yaşar Kemal’in kalemini hep sevmişimdir. Hikayenin yanı sıra burada da Anavarza kayalarını, dağlarını, ovalarını tasvir edişi, masalsı anlatımı ve şiirsel dili ile beni yine etkiledi.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019.4k okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Sokağı edebiyata taşıyan yazardan yine çok keyifli bir roman. Dünyaya düşeceği söylenen Halley kuyruklu yıldızına karşı toplumun endişe ve korkularını konu ediniyor. “İnsanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışlar ve hala uğramaktadırlar. İnsanlık çocukluk zamanında akıl erdiremediği konularda daima batıl zanlara düşerek işte bundan dolayı ilerleme yolunda gecikmiştir.” sözünün de geçtiği kitapta aslında yazar toplumun cahilliklerini çoğunlukla mahallenin kadınları arasında geçen diyaloglar ile anlatmış. Böylelikle kitaptan, o dönemde kadınlara dair düşünceleri de öğrenmiş oluyoruz. Romanın baş kahramanı İrfan ise eğitimli, toplumun batıl inançlarını eleştiren ayrıca yaşadığı kötü olaylar dolayısıyla kadınlardan nefret eden biri. Kuyruklu yıldızın düşeceğine dair söylentilerden dolayı kadınların korkularını daha da arttırarak düzenlediği konferanslar aracılığıyla onlardan içten içe intikam almak ister. Fakat bu esnada hiç görmediği bir kadından gelen mektup ile bir anda beklenmedik bir aşka tutulur. Ve ardından yazılan daha birçok mektuplaşmalar... Hiç görmediği bu kadınla mektuplaşmaların sonu neye bağlanıyor? İzdivaç nasıl sonlanıyor? Kuyruklu yıldız dünyaya düşüyor mu? İşte bu soruların cevabını sıkılmadan okuyarak yanıt aldım. Topluma dair tespitleri ve aralarında geçen gerçekçi diyalogları, akıcı dili ve mizahi anlatımıyla çok iyi aktaran bir yazar olduğunu düşündüğümden bu eserini de sevdim.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.7k okunma
Reklam