Kuran ve Kur'an'ı yaşayarak insanlığa bir model olarak gösterecek olan ümmet-i Muhammed eğer fesada uğrarsa bu ümmeti tekrar ihya edip hidayete sevk edecek ne bir kitap ve ne de bir peygamber gelecektir.
Hiçbir din sadece kuru bir iman esası üzerine kaim değildir. Bütün semavi din mensupları inandıkları dinin esaslarını ilahi kaynaktan alıp kendilerine ulaştıran ve açıklayan bir peygamber inancına sahiptir.
Mesela Zerdüşt dininin kutsal kitabı Zend-Avesta'da, bir kurtarıcının geleceği, putları kıracağı, insanları hidayete sevk edeceği ve adının "Saoşyant" olacağı ifade edilir. "Saoşyant" âlemlere rahmet demek.
Sevgi dışa akseden ve pratik aksiyona dönüşen bir duygudur. Sadece ağızla söylenip hiçbir ameli tecellisi bulunmayan sevgi gerçek bir sevgi olamaz. Dolayısıyla beraberinde itaati getirmeyen bir sevgi yalandan ibarettir.
İnsanı sefillikten kurtaracak yegâne değer sistemi ise ilahi dine dayalı bir ahlak öğretisidir. Yani gerçek ahlakın temeli ilahi vahye dayalı olan öğreticidir.
İnsan nasıl ki kendi hastalığnın ilacını bulmak için bir doktora ihtiyaç duyarsa, uhrevi ve dünyevi saadet için de vahiy bilgisine sahip bir peygambere ihtiyaç duyar.
Görmek için gözün yeterli olmayıp dışarıdan ışığa muhtaç olduğu gibi akıl da eşyanın hakikatini idrak etmek için dışarıdan birtakım delillere ihtiyaç duyar. Bu da "İlahî vahiy" dir.
Allah'a verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri sebebiyle Allah, kendisiyle karşılaşacakları (kıyamet) gününe kadar onların kalplerine münafiklık soktu. Tevbe süresi 77