ipek

504 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Harika kitap, harika kurgu ve harika bir yazar!
Ahmet Ümit'ten okuduğum ilk kitap, Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu. Tek kelimeyle bayıldım! Hem mitoloji, hem tarih, hem de politika alanında genel kültür edinebileceğiniz yaratıcı bir polisiye romanı... Kitabı okurken yazarın devrimci kişiliği ve müthiş bilgi birikimi buram buram hissediliyordu. Gerek Başkomiser Yıldız'ın özel hayatı, gerek ise değinilen toplumsal konular ve aile içi çatışmalar sayesinde, kurgu beni içine öyle bir çekti ki, günlük hayatımda bile aklımın bir ucu kitaptaydı. 500 sayfalık bir kitap olmasına rağmen, bir haftada rahatlıkla okunabilir. !!spoiler içerir!! Kitabın sonu beni kesinlikle şaşırttı, katilin Naziler olamayacağı en başından beri belliydi aslında, ancak Peter'in çıkması beklenmeyecek bir sondu (Şahsen ben Haluk çıkacağını düşünmüştüm.). Romanı bitirdikten sonra olanları düşününce, eksiksiz bir olay örgüsü çıktı ortaya. Beni en çok etkileyen, son bölümde Peter için kırılma noktasını Cemal'in Zeus'a kendi yüzünü vermesi olmasıydı. Bu durumun psikolojik boyutu gerçekten çok büyük. Kitap hakkında "keşke böyle olsaydı" dediğim tek nokta, son bölümde Yıldız'ın yanında Tobias'ın da olması. En hoş karakter kesinlikle Toby'di! Bu vaka için bunca emek sarf etmişken katili yakalayanlardan biri olmaması hayal kırıklığına uğrattı beni...
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320.6k okunma
Reklam
626 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 57 days
Jane Eyre - kitap incelemesi
Kitap sınav haftamın denk gelişi nedeniyle - ve başka bahanelerden dolayı - biraz çantamın köşelerinde süründü, ancak sonunda bitirebildim biricik Jane'imin öyküsünü. Ah Jane, meğer ne çok acılar biriktirmişsin şu küçücük hayatında! Aşklar, nefretler, affedişler, tartışmalar, insanlar... 20 yaşına kadar gelmiş geçirmiş, 40 yaşındaki bir kadının duygusal bilgeliğine erişmişsin; acılarla, gözyaşlarıyla boğuşmuşsun hayat denizinde... Jane'in hayatını okumak o kadar zevk verici, doyurucuydu ki! Okurken acayip keyif aldım. Yazdıklarına ince ölçüde mizah karıştıran yazarları hep sevmişimdir,
Charlotte Brontë
Charlotte Brontë
de bu yazarlardan biri. Yazar, kendi ailesinden ve bizzat kendinden de izler katmış kitaba, çok hoşuma gitti okurken bu otobiyografik ögeleri bulmak... Ayrıca olay örgüsünün gidişatı da çok etkileyiciydi, ve kitapta gereksiz uzatılan ya da kısa kesilen hiçbir yer yoktu. Her şey mükemmeldi. Son bölümlerine kadar beni sonu hakkında çok endişelendiren bir kitap oldu, ancak Brontë kardeşler yine yüzüstü bırakmadı! Bu kitap en iyi böyle bir sonla bitebilirdi - okuyucuyu gözyaşlarına bırakarak, elbette...
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031.5k okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Dorian Gray'in Portresi - Oscar Wilde (kitap incelemesi)
Bir arkadaşımın önerisiyle aldığım bu kitap, Oscar Wilde'ın kalemiyle tanıştırdı beni. Dorian'ın hayatını, düşüncelerinin ve yaşam biçiminin değişimini okumak zevk (ve bazen de rahatsızlık) vericiydi. Yaşlılığa, gençliğe, ahlaka ve yaşama dair düşüncelerimi etkiledi. Yazarın kullandığı cümleler, yaptığı benzetmeler muhteşemdi. Her ne kadar çeviri bir eser olsa da, edebiyatın güzelliğini hissettirdi. Bir örnek vereyim sizler için; "Zariflik ondaydı, delikanlılığın ak duruluğu ve eski Yunan mermerlerinin bizler için sakladığı güzellik." Kolay okunabilir, akıcı bir kitap. Klasik okumaya başlamak için birebir. Herkese tavsiye ederim. Okuduğum kitaplar arasından en sevdiklerim arasında yerini aldı, buradan bu kitabı öneren arkadaşıma teşekkür ederim..
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201873.7k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Dracula - Bram Stoker (kitap incelemesi)
Küçüklüğümden beri vampirlere ilgi duymuş biri olarak bu kitabı beğendim, gerçekten bu konuda bir başyapıt. Korku türünde olmasına rağmen korkunç olmadığını söyleyebilirim, ancak okumaya kesinlikle değer. Keyifli ve akıcı bir okuma deneyimi oldu benim için. Tavsiye ederim !!!SPOILER!!! Kitabı okumuş olanlar için birkaç şey söyleyeceğim. Kitabın ön sözünde sevdiğim yazarlardan biri olan Neil Gaiman'ın da dediği gibi, bence Quincey Morris'in Dracula ile bir bağlantısı vardı. Gizemli biri olması, toplantı yaparlarken bir anda "penceredeki yarasayı vurma" bahanesiyle dışarı çıkması ve (BÜYÜK SPOILER!!) Kont Dracula'nın yok olduğu zaman ölmesi buna kanıt gösterilebilir. Sizin başka teorileriniz varsa yorum olarak bırakın, tartışalım
Dracula
DraculaBram Stoker · İthaki Yayınları · 20184,068 okunma