M.Furkan Beginoğlu

Bir gün muhakkak bütün gezegenlerde hayat sona erecektir. Karanlığa bürüneceklerdir ve soğuyacaklardır. Buna sebep yaşam için gerekli olan ısı ve enerjinin giderek yok olmasıdır. Dünyamız da bundan nasibini alacak ve bizden sonra yaşamın ortaya çıkacağı Merkür'deki insanlar bizim hazin sonumuza üzülecektirler.Bir gün gelecek güneş de soğuyacaktır, ışığını yitirecektir. O kadar soğuyacaktır ki bir gezegen hâlini alacak,onun da üzerinde yaşam ortaya çıkacaktır. Diğer gezegenlerde olduğu gibi burada da yaşam büyüyüp gelişecek ve tıpkı diğerlerinde olduğu gibi son bulacaktır. Az zaman sonra da buzlar altında kalacaktır. Bir zamanlar diğer gezegenlere hayat bağışlayan bu yıldız, gün gelecek kendi üzerinde yaşamın idamesi için gereken güce sahip olamayacaktır."
Reklam
Japon bilim insanı Masaru Emoto,su kristalleri üzerine yıllar önce bir deney yapmış. Bu deneyde mikroskobik ortamda ve çok soğuk bir odada su kristallerini incelemiş. Tabi öncesinde bir kısım suya iyi ve güzel sözler söylerken bir kısmına da çok çirkin sözler sarf etmiş bunun yanı sıra değişik türden müzikler ve değişik duyguları suya yansıtmış. Sonuç aşağı da gördüğünüz gibi… Güzel sözler sarf edilen su kristalleri tıpkı kar taneleri gibi düzenli ve muazzam bir şekil oluştururken kötü sözler söylenen kristaller oldukça dağınık ve birbirinden kopuk bir şekilde gözlemlenmiş.
Gittiler... Bana dünyam Birdenbire boş geldi. Seçilmiş oldu eşyam. Odalarım loş geldi. Gözlerim müebbette, Günü gelir elbette... Gelir, Melek nöbette, Safa geldi, hoş geldi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
YAHUDİ ASILLI BİR AMERİKALININ HEZEYANI…!!!
Birbirini yiyen, birbirine saldıran, birbirini rast gele sokak ortasında öldüren ve en başında onun olmazsa olmazı, en önemli bir imani meselesi olan Helal Lokmayı bile henüz halledememiş 2 milyarlık İslam ümmetine inat, 17 milyonluk yahudi toplumundan birinin şamar gibi bir makalesi…. Yahudiyim ve bununla gurur duyuyorum.. "Bugün
00:15
Yüreğim bu aralar volkan gibi bir tarafım da hayata karşı verdiğim amansız mücadele,diğer tarafım da ise verdiğim amansız mücadeleyi kazanıp kazanamamam.Gün boyu bunun ikisinin arasında mekik dokuyorum. Keşke bazı şeyler başladığı gibi sonuçlansa diyorum bazen hayatta, belki daha az insanın canını acıtırdı ve geceler kendisine uzun gelmezdi. Üzerinde belki de fazla kafa yormak insanı daha da çıkmaza götürür ama insan kaybetmemek istemediğinden dolayı ruhu ve bedeni kendi arasında savaş veriyor geceleri ve her geçen gün biraz daha azalıyor insanın hayata karşı heyacanı. Ve sonun da ne oluyor biliyormusunuz ? İnsanın yaşama karşı tutumu yağmur yağan tarlada çiçek açmayan topraklara benziyor.
Reklam
Reklam
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.