Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fatma dîlba ay

fatma dîlba ay
@fdilba
YYÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı/ ANAÜ Uluslararası İlişkiler/ Akademi
13 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Bütün devletler ittifaktan doğar, devletsizlik ise nifaktan.
Reklam
TEİRESİAS Sen hükümdarsın, ama seninle, birbirine denk iki insan gibi konuşmak hakkını kendimde görüyorum. Ben Loksias'a hizmet ediyorum, senin kölen değilim. Kreon'a kul olmam. Körlüğümü yüzüme kaktın; nasıl bir felakete uğradığını, nerede oturduğunu, kimin yanında ömür geçirdiğini görmedikten sonra o gözlerin neye yarar? Kimin oğlu olduğunu biliyor musun? Dünyada ve öte dünyada ailene nasıl bir leke olduğunu biliyor musun? Ananın, babanın korkunç adımlarla yaklaşan lanetleri seni bu kentten sürüp çıkaracak.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şu zamanlar gösterdi ki yazanı, çizeni, üreteni yeren; yıkanı yücelten bir düzenin içindeyiz. Rothmann bir başka eserinde " En zor iş, bir şeyi dünyaya getirmektir. Yok etmeyi, öldürmeyi her gerizekâlı becerir." der. Biraz sert ama ne doğru söz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Devlet Üzerine
Akıldan ve konuşmadan yoksun bazı yaratıklar, zorlayıcı bir güç olmaksızın, niçin toplum halinde yaşarlar. Aristoteles'in siyasal yaratıklar arasında saydığı arılar ve karıncalar gibi bazı canlıların, bireysel muhakemeleri ve arzuları dışında bir güdüleri veya birinin genel çıkar için uygun bulduğunu diğerlerine anlatabilmesi için bir dilleri olmadığı halde, yine de toplum halinde yaşadıkları doğrudur: ve bu nedenle insanların aynı şeyi niçin yapamayacakları sorulabilir. Buna cevabım: İlk olarak insanlar şeref ve itibar için sürekli bir rekabet içindedirler, bu yaratıklar ise değil; ve bundan dolayı insanlar arasında kıskançlık ve nefret, ve en sonunda da savaş, doğar; bu yaratıklar arasında ise böyle şeyler olmaz.
Sayfa 135 - YKY
Devlet Üzerine
İşte o EJDERHA'nın veya, daha saygılı konuşursak, ölümsüz tanrının altında, barış ve savunmamızı borçlu olduğumuz, o ölümlü tanrının doğuşu böyle olur. Çünkü, devletteki her bir kimsenin ona verdiği yetkiyle onun elinde o kadar çok kudret ve güç toplanmış olur ki, o kişi, bu kudret ve gücün dehşetiyle, bütün insanların yurtta barış ve yurtdışında düşmanlara karşı yardımlaşma yönündeki iradelerini birleştirip biçimlendirmeye muktedir hale gelir.
Sayfa 136 - YKY
Reklam
Din Üzerine
Basiretli, geleceği gören adam demek olan Prometheus, görüş alanı büyük bir yer olan Kafkas tepesine bağlanmıştı ve, burada , onun karaciğeri ile beslenen bir kartal, onun geceleyin yenilenen karaciğerini gündüz yiyordu: Yani, gelecekten kaygı duyduğu için çok ileriye bakan bir insanın kalbi, bütün gün, ölüm, yoksulluk veya başka bir felaketin korkusuyla tükenip durur; ve sadece uykuda iken bu insan huzura kavuşabilir veya kaygı dolu kalbi dinlenebilir.
Sayfa 88 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Tahayyül Üzerine
Uzak bir yerden, baktığımız şey puslu ve ayrıntıları belirsiz biçimde görünür; sesler ise zayıflar ve ayırt edilemez hale gelir; aynı şekilde aradan uzun bir zaman geçince, geçmişe ait tahayyülümüz de zayıflar; sözgelimi, gördüğümüz kentleri, caddeleri, hareketleri ve pek çok özel durumları unuturuz. Olayın kendisini ifade edecek olursak, bu zayıflayan algı, yani hayal, daha önce söylediğim gibi, tahayyül dediğimiz şeydir: ancak, zayıflamayı, yani algının solduğunu, eskiyip geçmişe karıştığını ifade edecek olduğumuzda, buna anı deriz. Böylece, tahayyül ve anı aynı şey olup, değişik amaçlarla değişik isimler alırlar.
Sayfa 26 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
23 Nisan 1920 Yeni Meclis, Yeni Ruh
Dünyada parlamentolar yasama ile görevlidir; kanun yaparlar. Monarşilere direnen milletlerin kurduğu Avrupa parlamentoları idare ve yargı görevini hükümdar ve memurlara bırakmıştır. Bugün Avrupa'da parlamenter sistem monarşiler cumhuriyetlere dönüşse de böyle devam eder. Eski Yunan-Roma dünyasında hür yurttaş meclisleri bu görevi elde tutarlardı ve fevkalade yetkili kıldıkları yöneticiye bazen tüm görevleri devrederlerdi. Roma'da bu fevkalade memurlara bugün kötü anlamda kullanılan, oysa masum bir deyim olan "dictator" denirdi. Yasamayı bile onlarla paylaşırlardı. Venedik ve Polonya cumhuriyeti( evet, cumhuriyetti) gibi ortaçağdan yeni çağlara süren devletlerde meclis baştaki idareciyi seçerdi. Venedik'te bu "doc" idi, Polonya'da kraldı. Ömür boyu bu fevkalade yetkili göreve meclis tarafından getirilirlerdi.
Sayfa 68 - kronikkitapKitabı okudu
Nazizim
Nasyonal sosyalizm, kısa adıyla Nazizim, 1920 'lerde gelişen ve iktidar olan İtalyan faşizmine eşzamanlı olarak Almanya'da ortaya çıkmıştır. Prusya militarazimi ve Protestanlık'ın kurucusu Martin Luther tarafından en aşırı biçimde dile getirilen Yahudi düşmanlığı gibi Alman halkının yabancısı olmadığı imgelere başvurarak destek bulmuştur. Nasyonal Sosyalist ideolojide en yüksek değer ırktır. İnsanlar ve ırklar eşit değildir. Büyük bir uygarlık ancak uygarlık kurma yeteneğine sahip üstün bir ırk tarafından kurulabilir.
Sayfa 14 - maviçatıKitabı okudu
Amerikan Belgelerinde 27 Mayıs Olayı - Mâli Yardım Sorunu
" Türkiye'de 1957 Ekim'inde genel seçimler yapılmıştır. Tartışmalı geçen bu seçimler iki sonuç ortaya çıkarmıştır. Birincisi, muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin, bu seçimlerden 1954 Mayıs seçimlerine oranla daha kuvvetli bir şekilde çıkması ve dolayısıyla, Demokrat Parti iktidarı karşısında daha güçlü bir muhalefet haline gelmesidir. Seçimlerin bu sonucu, iktidar ile muhalefet arasındaki çekişmenin daha da sertleşmesine sebep olmuştur. İkinci olarak, Adnan Menderes Hükümeti'nin , plansız ve hesapsız görünen liberal ekonomi politikasının, Türkiye'nin altın ve döviz rezervlerini eriterek, dış borçların ödenmesinde sorunlar ve zorluklar ortaya çıkarmasıdır. Buna ek olarak, 1957 seçimleri bütçe sıkıntılarını daha da artırmıştır. Hükümetin ekonomik sıkıntılarının her gün biraz daha belirgin hale gelmesi ise, muhalefet ile iktidar arasındaki münasebetlerin, daha doğrusu çekişmelerin, daha da sertleşmesine sebep olmuştur. Bu durum 1960 ilkbaharına kadar devam edecektir."
Sayfa 220 - kronikkitapKitabı okudu