Bazı insanlar sarılma sanatında uzmandır. Sadece kollarıyla değil , tüm benlikleriyle sarılırlar. Sıcaklıkları her hücrenizi kaplar. Rahat ve mutlu hissedersiniz.
Yine aynı bilinmez fabrika. Yemeğin içinde açık ve seçikti. Tanımlayamadığım bir makine çeşnisi. Geri dönmek , bilginin daha az olduğu bir zamana geri dönmek isteyen küçük bir kızın sesi de yedeğinde. Geri dön , diyordu küçük kız. İfadesizliği söylüyordu fabrika.
Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil , dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil ; kendini bulmaktan , bulduğundan korkmaktan korktu.
Sakındığınız , koruyup kolladığınız hislerinize , düşüncelerinize , düşlerinize sıçrayan yaralar nasıl sökülüp atılabilirdi ki ? Sizi siz yapan her şeye bulaşmış yaralar , sizi yaşarken öldürmez miydi ?..