İyi akşamlar , günaydınlar , iyi günler . İlk incelememi yazacak olmamın heyecanıyla hemen başlıyorum düşüncelerimi yazmaya.
(Spoiler içerir)
Ben çok severim böyle vampir , kurt adam , zombi konulu içerikleri okumayı ve izlemeyi. Bu kitabı alırken de yoğun vampir içerikli , heyecanlı bir kitap olmasını beklemiştim.
Kitapta tamamen olaylar karakterlerin gözlerinden anlatılıyor , yazar aradan çekiliyor , bu çok hoşuma gitti. Ancak bir vampir klasiği olmasına rağmen tek bir bölüm bile vampirin gözünden anlatılmamış. Birçok karakterin iç dünyası ayrıntılarıyla anlatılırken Drakula'nın dünyasına yer verilmemesi onu biraz arka plana atmış.
Kitabın ilk bölümleri çok iyi giderken hikaye ilerledikçe kitap sıkıcılaştı. Son bölümlerin çok daha esrarengiz olmasını beklemiştim ama tam olarak herkesin öngörebileceği - hatta öngördüğü- şekilde bitti.
Tabiki bu bir korku kitabı olduğu için sonunda birinin ölmesi gerekiyordu. Yazar kurbanını yine alelade bir şekilde seçmiş. Ah Amerikalı Morris'im! Başta masum bir koca adayıymış gibi getirildi önümüze. Ancak Stoker'in tek bir amacı vardı : Kitabın sonunu trajikleştirmek. Hikaye boyunca arka planda kalması öleceğinin en büyük alametiydi zaten. Neyse.
Kitaptaki çoğu sahne öngörülebilir olduğu için sıktı biraz. Gerçi bunun sebebi 1897'de yazılmış olması olabilir. Genel olarak güzeldi. 7/10.
