Kitabı o kadar beğendim ki herkese öneremeyecek kadar değerli hissediyorum. Sanki ona gerekli özeni göstererek okuyacak, hissederek ilerleyecek kişiler okumalıymış gibi. Hissedecekseniz okuyun!
Devamı fazla spoiler içerir;
Meryem'in ilk başlarda babasına duyduğu sonsuz güven ve saygıya ben de inandım. Onunla beraber babasının gerçekten Meryem'e değer verdiğini asıl sorunun Nana'da olduğunu zannettim. Hatta öyle ki Nana'nın intihar sahnesinde kendimi çok suçlu hissettim. İpi boynuna dolayan benmişim, iskemleyi ayağının altından ben itmişim gibi...
Meryem'in evliliğine, kocasının günbegün ona karşı değişen tavırlarına aşırı sinirlensem de Leyla ile Meryem'in kesişen hayatları ihtimaller denizinde sürükledi beni. Her sayfada apayrı bir merak. Leyla'nın Meryem'in kocasıyla evlenmesi ise fedakarlık mı yoksa bencillik mi sorularıyla kurcaladı aklımı...
Kitapla karakter analizleriyle bir dolu şey yazmak istiyorum. Ancak çok çok uzun olacak. Uçurtma Avcısı'nın yazarından Taliban zamanı afganistanını yeniden açılan bir pencereden izler gibi izliyoruz..
Tekrar söylüyorum; okuyun, hissedecekseniz mutlaka okuyun!