Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
512 syf.
·
Puan vermedi
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Scarlett St. Clair
Scarlett St. Clair
“BEN YAŞAMIN TANRIÇASIYIM,” DEDİ PERSEPHONE. “ÖLÜMÜN KRALİÇESİYİM.”Persephone ve Hades nişanlandı. Buna karşılık Demeter, New Greece’i felç eden bir kar fırtınası yarattı ve onlar nişanını bozana kadar da buna son vermeyi reddetti.Olympos’lular araya girdiklerinde, Persephone geleceğinin bu kadim tanrıların elinde olduğunu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 202427 okunma
Hiç de fena değildi :))
''Yazık.'' dedi hoşgörülü bir tavırla, ''Saldırı hiç de fena değildi. Bir amatöre göre bu bey, oldukça yetenekli.''
Sayfa 92 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Bizim kuşak için Gazi Mustafa Kemal Paşa, şimdi Atatürk deyince akla gelen yapay ve soyut kavram, acemice yontulmus. Çirkin heykellerde görünen çatık kaşlı devlet simgesi değil, aramızda yaşayan canlı ve çok renkli, çok çekici bir insandı. Hiç çatık kaşlı değildi. Tam tersine, hafif gülümseyen, son derece güzel bir insandı. Böylesine güzel bir insanın bu kadar çirkin heykelleri yapılmasına bir türlü akıl erdiremedim. Şehlalığın dan ötürü karışık baktığı için, sadece önündekileri değil, yanındakileri de, hattâ arkasındakileri de görebilirdi sanki. Karizma sözcüğü gelişigüzel kullanılıyor şu sıralarda. Ama asıl karizmanın ne olduğunu anlamak için, onu şöyle bir görmek yeterdi. Boyu, günümüzün ölçülerine göre kısa sayılabileceği halde, (çünkü iyi beslenme, vitaminler ve spor sayesinde, Türklerin boyu uzadı artık) Mustafa Kemal öyle biçimliydi ve öyle iyi giyinirdi ki, uzun boylu izlenimini verirdi. Benim yaşımda bir kadın, Mustafa Kemal'in salt fiziksel görüntüsünü, günümüz devlet adamlarının fiziksel görüntüsüyle karşılaştırınca, kendini biraz fena hissediyor doğal olarak.
352 syf.
7/10 puan verdi
Merhabalar bir kitabı daha bitirmiş bulunmaktayım..kitap farkliydi seri katilleri öldüren iki seri katilin aşkını kavuşmaya çalışmasını anlatıyordu.Kavuşmaya çalışmaları biraz uzun sürdü ama neyse Fena değildi okunabilir Devamını merak ediyorum
Cellat ve Karakuş
Cellat ve KarakuşBrynne Weaver · Juno Kitap · 2024115 okunma
Julia aralarında herhangi bir tuhaflık oluşsun istemiyordu. Clay ile sadece iyi zamanları, tatıyı isti- yordu. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonu, nefis bir çö- reğin üzerindeki krem şanti gibiydi. Gerçek değildi ve bunda da hiçbir sorun yoktu. Julia kesinlikle çörekleri çok ama çok seviyordu ve tam şu anda bir ısırığa ihti- yacı vardı. Yanında
Sayfa 140
Reklam
504 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mona Rosa ve Ölüm Savaşçısı, tamam.
Bu kitabı işk çıktığında görüp heveslenmiştim okuma için. Ama almayada gönlüm razı gelmemişti. Bir şekilde iyi olacağını biliyordum ama ya beklediğim gibi çıkmaz da boşa para verirsem hissi beni geri tutuyordu. Amma bir öğrencim kitabı okuyordu ve görür görmez bitince bana ver okuyayım dedim. Rabbim... İyi ki demişim. Çünkü asla beklentilerimi karşılamayan bir kita değildi. Çok çok güzeldi. İşlenen aile bağlılığı teması, o güzel nahif sevgi bağı, şiir bilen ve sevgisini şiirler belirten güzel bakan adamlar.. Kitabın pek çok satırında "NE ZAMAN AGA, MEZARA GİRİNCE Mİ" diye bağırasım geldi. Am cidden soruyorum, böyle bir aşk-sevgi bağı kaç insana nasip olur, o nasiplenenlerden biri de ben olabilir miyim? Amin demekten başka bir şey gelmiyor elden. Neyse kitap çok güzeldi ama açıkcası ben her an kesin kötü bir şey olacak diye diye okuduğum için olan kötü olaylar o kadar da fena hissettirmedi bana. Kitabın sonu da öyle bir güzel bitti ki kitaba dair tek pişmalığım 2. Kitap çıkmadan bitirmek oldu. İçinde yetişkin içerik bulunmadığı için bence ortaokul seviyesinde de okunabilecek bir kitap. Tabi öğrencilerimiz fazla melankolik ve duygusal ise tavsiye etmiyorum.
İs Kokan Zeytin Ağacı
İs Kokan Zeytin AğacıŞule Avlamaz · Indigo Kitap Yayınları · 2023185 okunma
248 syf.
3/10 puan verdi
Kitap kapağına bayıldım, kendisiyle ilgili genelde güzel yorumlar da olunca büyük bir hevesle başlayıp, uzun zamandır aradığım kitap bu olabilir, beni sayfalara bağımlı yapar dedim ancak maalesef... O kadar saçmaydı ki nedense okuduğum herşey mantıksız geldi. İblis dünyası, okuduğumuz, biliğimiz tarihe onlarında eklenmiş olması ve yüz yıllardır dünyada onlarla yaşıyor olduğumuz bir evren de değildi mantıksız gelen... Karakterler tutarsız, hareketleri saçma ve çoğu yerde çocukça geldi bana. Yani bilemiyorum belki kitaplar 270 sayfa kadar değilde biraz daha uzun olsa ve konular pat pat işlenmese bana biraz daha iyi olabilirmiş gibi geldi. Ne hislerine, ne öfkelerine, ne intikam arzularına, ne de iki ana karakter arasında tam olarak neler olduğuna odaklanabildim ben. Sevemedim bir türlü. Her kitabın bir can alıcı noktada bitmiş olması bile bir sonraki kitaba geçmek için heyecanlandırmadı beni. İki kitap elimde var diye başladım ancak üçüncüyü okumam diye düşünüyorum. Çok uğraştım kısacık sayfaları biritmek için, belki bir yerde bağlanırım kitaba diye. Son kitap içinse hiç hevesli değilim, merak falan etmiyorum. Banane deyip geçiyorum. Wattpad de bile (sayılı bile olsa) çok daha güzel fantastikler varken neden dünya para verilip böyle saçma kitaplar çevriliyor onu da anlamıyorum. Çok gömdüm kitabı ancak fena halde sinirliyim hikayeye... Okuyup, beğenenlere sevgiler
Alevlerin Lordu
Alevlerin LorduC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2023235 okunma
Bu hareketler içinde yoğrulmuş ve Demirci Mehmet Efe’nin tasfiye­si hareketine katılmış olan Şerif Güralp, bu çete veya efelerin, köylerde­ ki fena davranışlarıyla, düşman karşısındaki yetersizlikleri hakkında daha da açıklamalarda bulunur. Ama gerçek şuydu ki, Ankara o sıralar­ da, yani Haziran 1919 ilâ Haziran 1920 arasında bu geniş bölgelere, 1.400 muntazam asker yollayacak ve Demirci Efe’nin hoyratlığından kurtulacak halde değildi.
Sayfa 164Kitabı okudu
199 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aslında en başta katili bulmuştum ama çok fazla çeldirici vardı. :⁠,⁠-⁠)
D&R'da arkasını okuyarak aldığım bir Poirot hikayesiydi ama beni hiç tatmin etmedi. Fena değildi elbette. Tek sorun olayın geçmişte yaşanıyor oluşu. Bir olay yeri incelemesi, kanıtlar veya ipuçları gibi şeyler olmayınca pekala garip. Aslında en başından beri katilin kim olduğunu biliyordum ama kafamı karıştıran çok fazla şey vardı. Bir sayfada başka birinden diğer sayfada başka birinden suphelenmeme sebep oluyordu. Sonuçta emek verilip yazılmış bir kitap. Ama çok bayilmadim tabii... :⁠'⁠( Bu benim şahsi fikrim, siz benim gibi düşünmek zorunda değilsiniz elbette :⁠-⁠D
Beş Küçük Domuz
Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20232,900 okunma
Reklam
647 syf.
8/10 puan verdi
Kesinlikle ilk kitaptan çok daha iyiydi. Dikenler ve Güller Sarayının çok üstüne çıktı. Başlangıç kitabı fena değildi ama olaylarda ve başrollerin ilişkilerinde garip bulduğum durumlar vardı; bu devam kitabı kafamdaki soruları cevapladı. Tamlin'den hiç hoşlanmamıştım zaten o yüzden umarım Feyre'nin intikamı onun için oldukça acılı olur.
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,920 okunma
218 syf.
7/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Kitabın içerisinde 5 adet Dostoyevski hikâyesi yer alıyor. 1. ağız kullanıldığı için sanki bütün hikâyeler aynı kişi tarafından yaşanılmış gibi hissettirdi. İlk Dostoyevski kitabım ve bence gayet güzeldi. Beyaz Geceler: Okuduğum zaman kendimi depresif, çaresiz hissettim fakat yazarın amacının da bu olduğunu düşünüyorum. Huzursuzluk yarattı
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,8bin okunma
Belki bu da kâfiydi. Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca? Her şeyin bir hayal, aldatıcı bir rüya, tam bir vehim olduğu meydana çıkınca ne yapılabilirdi? Bu sefer inanmak ve ümit etmek kabiliyetini ben kaybetmiştim. İçimde insanlara karşı öyle bir itimatsızlık, öyle bir acılık peyda olmuştu ki, bundan zaman zaman kendim de korkuyordum. Kim olursa olsun, temasa geldiğim herkesi düşman, hiç değilse muzır bir mahluk telakki ediyordum. Seneler geçtikçe bu his kuvvetini kaybedeceğine şiddetlendi. İnsanlara karşı duyduğum şüphe, kin derecesine çıktı. Bana yaklaşmak isteyenlerden kaçtım. Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum. "O bile böyle yaptıktan sonra!.." diyordum... Ne yapmıştı, bu malum değildi; ve asıl bunun için muhayyilem en fena ihtimaller üzerinde duruyor ve en ağır hükümleri veriyordu.
Sayfa 143
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.