HİTLER'İN IRKÇILIK TANIMI
Irkçılık, beşeriyet içinde çeşitli milletlerin kıymetini kabul eder. Irkçı telâkki için, devleti ancak bir maksat addetmek bir ilkedir. Bu maksat da, ırkların mevcudiyetlerinin korunmasından ibarettir. Irkçılık, onların eşitliğine asla inanmaz. Irkçılık, dünyayı idare eden ebedi iradeye uyarak, en iyinin ve en kuvvetlinin zaferini kolaylaştırmak, fena ve zayıf olanların boyun eğmesini sağlamak görevi ile yükümlüdür. Böylece tabiatın aristokratik ilkelerine hürmet gösterir ve canlıların hayat grafiklerindeki son noktaya kadar bu kanunun değerine inanır. Irkçılık, yalnız milletlerin aralarındaki farkları görmez, aynı zamanda şahısların kıymet ve farklarını da tespit eder. Irkçılık, beşeriyete bir ideal vermenin lüzumuna iman etmiştir. Çünkü ırkçılığa göre bu inanış beşeriyetin mevcudiyeti için birinci şarttır. Herhangi bir ahlâk, kendinden daha yüksek bir ahlâkı savunan bir ırk için tehlike arz ediyorsa, ırkçılık o ahlâkın, hayat hakkını kabul etmez. Çünkü melezleşme ve zencilerin zürrıyeti ile istila edilecek bir dünyada, güzellik ve asalet hakkındaki bütün inanışlar ve insaniyetin geleceği hakkında bütün ümitler ebediyen kaybolur.
...her insanın hüviyetinde iki benlik vardır. Her insan iki yüzlüdür. Hodbin, hasbîdir; ister ve verir; doğru ve yalan söyler; aldanır ve aldatır; zulüm yapar ve merhamet eder; kendini ve etrafını düşünür, infiradî ve içtimaîdir; her insan iyi ve fenadır. Her insan tabiata benzer: güneş ve bulut, ağmur hararet, gül ve diken, bülbül ve baykuş, firtina ve sükûn, gülistan ve bataklık, iniş ve yokuş, tepe ve yayla, kuzu ve kurt, boğa ve karınca, nâmütenahî tezadlar ondadır. İnsanın topraktan yaratıldığı doğru bir tesbit: biz tabiata çok benziyoruz. Ruhlarımız, tabiatın ruhu gibi iki büyük tezadla örülür: iyi ve fena, güzel ve çirkin, doğru ve eğri.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
239 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Her ne kadar sosyal varlıklar olsak da bireyselliğimize vurgu yapan, ihtiyaç halinde olmayı acizlik sayan kültürlerde yaşıyoruz. Üniversite okuyanlar arasında yapılan bir araştırmada gençlerin yüzde yetmişinin kariyerlerini romantik bir ilişki için feda etmeye hazır oldukları saptanmış. Birine bağlanma acizlik sayılsa da "gerçek" ortada
Bağlanma
BağlanmaAmir Levine · Aganta Kitap · 20183,152 okunma
Richard Wagner'in "Tannhäuser yahut Wartburg'da âşıklar günü" adlı operasının kısaca tahliline gelince: Çok eski bir masaldan alınan Tannhäuser operasının mevzuunu, Wagner'in manzum olarak işleyiş seyrine göre ele alalım: Vaka, 13. asırda, Almanya'da Thüringen eyaletinin Wartburg şatosunda geçer. Genç, güzel bir saz
Rusya'nın siyasetine dair müthiş bir tespit
Rusya'yla bizim aramızda benzeşen bir taraf vardır. Rusya'da Çarlık çöktüğü zaman, oranın bazı aydınları, Avrupa'dan alınma, yeni bir rejim denediler. Bu yolla, hem Rusları, hem de boyunduruklarında olan ülkeleri tutmak istediler. Marksizme, sosyalizme sığındılar. 70 yıl sonra bu rejimin yürümediği, çöktüğü görüldü. 'Rusya çöktü' demiyoruz. Rusya çökmedi. Çöken rejimdir. Marksizm çöktü. Lenin feda edildi. Sovyet ismi feda edildi, tâ ki Ruslar ve Rusya yaşayabilsin diye. Orada da kalınmadı, tüm rejim feda edildikten sonra, bağlı ülkelerin ismen de olsa bağımsız olma fikri de kabul edildi. Tamamen reddedilmiş bulunulan dine geri dönüldü. Rus kimliği ve diğer kimlikler realist bir görüşle kabul edildi. Bu kadar büyük fedakarlıklanı göze alan bir kadro vardı orada ve bu atılımları yaptılar. Yapılanların neticesi henüz belli değildir, belki süreç daha bir süre devam edecektir, fakat eğer muvaffak olurlarsa, süper bir güç olan Rusya bağlı ülkeleri yine boyunduruğu altında tutacaktır. Rusya'da bütün bunlar olup biterken, onun benzeri bir dönem geçiren Türkiye'nin tıpatıp aynı şekil de kalması mümkün değildir. Bizde de, Osmanlı Devleti çöktüğü zaman Batıdan alınma, laik bir düzen kotarıldı. Bu, Batı'yı hiç eleştirmeyen, onu ideal, mükemmel bilen romantik bir düzendi. Bugün bu düzen de her tarafından sızım sızım sızlamaktadır. Bu bakımdan, bizim mutlaka yeniden, kökten bir gözden geçirmeye gitmemiz lâzımdır. Yoksa düzen çöktüğü anda altında kalma ihtimali vardır.
Insanın topraktan yaratıldığı doğru bir tespit: Biz tabiata çok benziyoruz. Ruhlarımız, tabiatın ruhu gibi iki büyük tezatla örülür: iyi ve fena, güzel ve çirkin, doğru ve eğri.
Sayfa 261 - Ötüken
Reklam
418 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.