Nihat Çapan

Reklam
Nihat Çapan

Nihat Çapan

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Evrimin Dört Boyutu
Evrimin Dört BoyutuMarion J. Lamb
9.5/10 · 24 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
...böyle geçici ruh düşkünlüğü anları, ilâhların, kahramanların, peygamberlerin hayatlarında da vardır. Bu düşkünlükler, ümitsizliklerdir ki, eğer onlarla karşılaşan insanlar, onlarla hesaplaşmayı bilirse, ancak yeni yolların, yeni kurtuluşların müjdecisi olurlar.
Sayfa 104
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
Birhan Keskin - Kışın Bana Yaptıkları
Merhaba bir şiir seslendirdim. Dört dakikanızı ayırırsanız beni çok mutlu edersiniz. Teşekkürler. 🌸 Video: youtu.be/KoZ8kOnmw-c
Reklam
Niyetler ve düşüncelerin geçerliğiyle ilgili bulgular, psikanalizin en önemli bulguları arasındadır. İnsan zihnini inceleyen geleneksel kuramlar, temel veri olarak insanın kendi hakkındaki düşüncelerini ele alır. Onur, yurt sevgisi, özgürlük gibi kaygılarla güdülenmiş erkeklerin savaşlar başlatması gerekirdi –böyle düşündükleri için böyle de yaptılar. Anne-babaların görev bilinciyle ve çocukları için duydukları kaygıyla çocuklarını cezalandırması gerekirdi– böyle düşündükleri için böyle de yaptılar. Tanrıyı hoşnut etme arzusuyla harekete geçen insanların dinsiz kimseleri öldürmesi gerekirdi —böyle düşündükleri için böyle de yaptılar.
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
"Mademki hiçbir şeyi değiştirmeye iktidarı yoktu, her şey evvelden çizilen bir yolda yürüyecekti, o halde aklı başında bir insan, olanları tebessümle seyredip sırasını beklemeliydi."
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
Yeniden kendinize gelmeniz için bir şeyle sarsılmanız gerek.
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
Bugüne gelinceye kadar okulların biricik hüneri, işlenmemiş bir bilgi yığınını çocukların önüne sermiş olmaları ve herhangi bir ilgi uyandırmaya çalışmaksızın çocukların bütün bu bilgi yığınını kendi yetenekleri ve olanları ölçüsünde yutmaları için kolaylık sağlamaya çalışmalarıdır.
Sayfa 164
Nihat Çapan tekrar paylaştı.
Tanrı'nın insanlara düşünme yeteneği verdiğini, insanların bunu kullanarak her şeyi kendi kendilerine anlayıp öğrenebildiğini söyledi. Fakat hayvanlara sezgi vermişti, düşünmeye bağlı olmayan, bu da kendi içinde çok daha eksiksiz ve kusursuzdu; hayvanlar da insanların hayatını çoğunlukla bunu kullanarak kurtarırlardı.
Reklam
Bu düşünceler, dinin işlevi üzerine derinliğine düşünüp taşınmaya yol açıyor. Madem insan daha ilkel din biçimlerine kolayca geri dönebiliyor, o halde günümüzde tektanrıcı dinlerin işlevi insanları bu tür gerilemelerden korumak değil mi? Tanrı inancı ata, totem ya da altın-buzağı tapınmacılığına karşı bir korunma değil midir? Açıkçası din, belirlenmiş idealleri doğrultusunda, insanın kişiliğine bir biçim verebilseydi bu soruların yanıtı evet olurdu. Ama tarihsel din önceden silahlarını bıraktı ve dünyevi güçlerle tekrar tekrar uzlaşmaya vardı. Din, günlük hayatta sevgi ve alçakgönüllülük pratiğinden daha çok belli dogmalarla ilgilendi. Dünyevi güçler dinsel idealin ruhuna saldırırken din, insafsızca ve bitmek tükenmek bilmeyen bir biçimde meydan okuyamadı; tam tersine çoğunlukla bu saldırılarda pay sahibi oldu. Kiliseler, On Emir ve Altın Kural’ın yalnızca sözsel olarak değil ruhsal olarak da temsilcileri olsaydı putperestliğe geri dönüşü önleyen etkili bir baskı unsuru olabilirlerdi. Ama bu bir kaide olmadığı için önümüzdeki soru din karşıtı bir bakış açısıyla değil, insan ruhu için duyulan kaygıyla sorulmalıdır: Dinsel gereksinimlerin bir temsilcisi olarak dine güvenebilir miyiz, yoksa ahlaksal yapımızın çöküşünü önlemek için bu gereksinimleri örgütlenmiş, geleneksel dinden ayrı mı tutmalıyız?
946 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.