İstanbul, güzel giyinmiş manifaturacıların, bankacıların, maçlara giden, hareketli, büyük meseleli Galatasaray, Fenerbahçe münakaşalarına katılanların elindeydi,. Ayda üç yüz, dört yüz, beş yüz lira maaşlı, ayda üç bin, dört bin, beş bin lira kazançlı memurlar, terziler, komisyoncular, manavlar, bakkallar ve bankacılarla dolu bir kalabalık, bunların çocukları ve çıraklarıyla dolu bir kalabalık, bunların çocukları ve çıraklarıyla dolu Beyoğlu her şeyiyle, tiyatrosu, sineması, vitrini, hatta kitabı, hatta mecmuasıyla, bu insanlara on altı saatin iki üç saatini hoşca gecirtmek için seferber halindeydi. Yetmezse radyo, erkek hafızları, kadın hafızları , bitmek tükenmek bilmeyen iniltisiyle, adi piyesiyle, bir düğmede hazırdı.