withcarpediem

"Gözümü dolduran Ozan'ın kardeş sevgisiydi. Dünyalar kadar büyük olan sevgi. Katıksız, safça ve baldan tatlı olan Ozan kadar güzel seven bir kimseyi daha görmedi gözlerim. Şimdi ağlayıp dursalar kaç yazar..."
Sayfa 435 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
Reklam
"Galiba benim dirayetim kırılıyor. Bahar'ın bana döneceğine dair inancım susuz kalıyor, dalları kuruyor. Ölecek herhalde. Bahar hiç gelmeyecek ve ben hep dışta kalacağım."
Sayfa 430 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
Öyle aniydi ki evden gidişi, kırmızı valizine bir şey sokabildiğine inanmıyordum. Benim ona aldığım her şey o dolapta öylece duruyordu. Sonra gittiği gün geliyordu aklıma. Kule bizim için ağlamıştır, buna eminim. "Yapmayın çocuklar," demiştir. "Siz böyle değilsiniz, siz böyle kavga etmezsiniz, siz birbirinize bunları söylemezsiniz, yapmayın. Ama en çok bana kızmıştır, buna da eminim. "Bekledim bekledin ne oldu bak!" demiştir. "Koş ve engel ol Bahar'a," demiştir. Ben de kızdım kendime, hem de çok. Ancak alev alev yanarken kopan kırılan yerlerimi görmedim. Yangın bitti, ben o zaman hasar tespiti yapabildim. Eksiktim, bomboştum. Ve iş işten geçmişti, geç kalmıştım. Bahar gitti. Belki de şimdi çok mutludur. Süslediği ağacın eteğine bambaşka hediyeler diziyordur. Belki ben geçmişine konuk olmuş bir isimden ibaretimdir, kim bilir?"
Sayfa 430 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
"Zaten onun bütün kötü huyları kendineydi. Başkasına hep cömert, başkasına hep lütufkar, hep övgü dolu. Eli hep açıktı. Bir kendisine nefreti. Aynaları sevmemesi, fotoğraflar düşman olması da bu sebeptendi."
Sayfa 429 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
"Kışı onun ördüğü atkıyla geçirmiştim. Ben ısınmıştım, dünya mutlusu olmuştu."
Sayfa 429 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
Reklam
"Ama sesini her duyuşunda gülümseyen kalbi düşündürücüydü."
Sayfa 378 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
"Hiçbir arzu Bahar'dan kıymetli değildi."
Sayfa 378 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
Bahar fotoğraf çekmek için çıktığı zorlu yolları andırıyordu. Katmerli yolların, dağların ardını. Bir kare için 3 gün yol yapmayı. O yolun sonunda binlerce fotoğraf çekip birine vurulmayı. O bir fotoğrafta 'şurası görünmese' dediği, bilgisayarın başına şurasında yok etmek için oturduğu zaman 'elleme, olduğu gibi kalsın' dediği zamanları. Doğallığına kıyamadığı tüm detayları.
Sayfa 378 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okuyor
"Yarın dershaneden duyunca ilk işimiz pasta yapmak olsun o zaman. Muzlu çikolatalı." "İkimiz mi?" dedim. "İkimiz," dedi. Anneni arar, tarif alırız." Güldüm. "Mango da koyalım mı içine?" dedim. "Tamam," dedi. "Mango alırım ben gelirken. Sonra mutfakta buluşuruz." "Olur," dedim. Keyiflendim nedense. Sokuldum iyice ona.
Sayfa 371 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okuyor
"Ozan'a gelince... O zaten bana dünyaları verdi ama bununla yetinir mi o? Yetinmemiş. Herkesin içinde tuttu başıma bir taç kondurdu. Bildiğiniz prenses tacı. Keşke ben biraz içince taksaydı onu. Belki o kadar utanmazdım o zaman. Çünkü rengim değişti bir anda. Herkesin içinde verdiği, şımartan hediyeydi bu."
Sayfa 369 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
Reklam
"Hayatımda ilk kez mum üfledim. Çevremde bir sürü insan vardı; arkadaşlarım. Daha önce hiç mum üflesem ne dilerdim diye düşünmemiştim. O an aklıma hiç ama hiçbir şey gelmedi. Ne kadar sürdüğünü bilmediğim düşünme diliminde İbo, "Hadi," deyip dururdu. Ozan fotoğraflarımı çekti. Hem de defalarca yapma dememe rağmen. Zaten bu da ne dileyeceğimi bulamamdaki etkenlerden biriydi. Çok fazla baskı altındaydım, anlıyor musunuz?"
Sayfa 368 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
"Kim yanında bir Ozan'ı olsun istemez ki?"
Sayfa 353 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
"Oysa kendisine soracak olsalar bu evde yaşamak isterdi. Bahar olarak değil, Narin olarak yaşamak isterdi. Evin nazlı kuşu olarak. Bu yüzden kıskanıyorsa en çok Narin'i kıskanıyordu."
Sayfa 349 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
"Yersiz yurtsuz kalmıştı ve işte Ozan böyle bir gecenin sabahında kendisine sahip çıkmıştı. Sahip çıkmak kelimeleri gururunu incitmeliydi aslında ama incinmedi. Buna muhtaç olduğunu bilmek üzse de Ozan tarafından sahiplenilmek bir şanstı. İşte tam da o an Âşık ve Narin gibi bir kuş olmayı diledi. Ozan kendisini de bir kafese alır ve çok severdi. Nasıl seviyordu ama Âşık'la Narin'i... Hem itiraf etmese bile aslında Narin'i daha çok seviyor gibiydi. Âşık'a küfür bile ediyordu ama Narin'in payını hep çok güzel kelimeler düşüyordu. Ne güzel sözler söylüyordu ona, ne güzel cümleler kuruyordu... Kıskanıyordu bazen. Bu kadar çok sevilmek kim bilir nasıl güzel bir duyguydu. İşte kuş olup terasına konsa, Ozan onu geri çevirmezdi. Aksine bir yer verirdi ona. Bir daha asla bırakmazsın."
Sayfa 349 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okuyor
"Kendinle ilgili meseleleri kimsenin insafına bırakma. Dedenin, annenin ya da sevdiğin, seveceğin ya da evleneceğin adamın insafına bağlı olmasın."
Sayfa 336 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
601 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.